21 Eki 2019 17:26 Son Güncelleme: 23 Eyl 2020 15:40

ABD'nin önemli gazetesi böyle yazdı: "Cesaretlenen Erdoğan..."

New York Times, Erdoğan’ın sınır boyunca Suriye topraklarının geniş kesiminde kontrol sahibi olmaktan çok daha ötesini, nükleer bomba sahibi olmayı istediğini yazdı.

Amerika'nın önemli gazetelerinden New York Times bugün ana sayfasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sınır boyunca Suriye topraklarının geniş kesiminde kontrol sahibi olmaktan çok daha ötesini, nükleer bomba sahibi olmayı istediğini yazdı.

“Cesaretlenen Erdoğan Nükleer Bomba Arayışında” başlıklı habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eylül ayında partisiyle yaptığı bir toplantıda, “Bazı ülkelerin nükleer başlıklı füzeleri var. Ancak Batı bizim bunlara sahip olamayacağımız konusunda ısrarlı. Bunu kabul edemem” dedi.

Amerika’nın Sesi’nin aktardığına göre; haberin yazarları David E. Sanger ve Wiliam J. Broad, NATO müttefikleriyle açık bir yüzleşme yaşayan Türkiye'nin, Suriye'de askeri operasyon düzenleme konusunda oynadığı kumarı kazanmasından sonra Erdoğan'ın tehdidinin yeni bir anlam kazandığı görüşünde.

Yazarlar, “Amerika, Kürt müttefiklerinin bozguna uğratılmasını engelleyemediyse, Erdoğan'ın nükleer silah yapmasını ya da İran örneğini izleyip bunun için gereken teknolojiyi bir araya getirmesini nasıl önleyebilir?” sorusunu yöneltiyor.

“ERDOĞAN’IN NİYETİNİ BİLEN YOK”

Gazeteye göre bu, Erdoğan'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması NPT’yi imzalayan ülkelerin uymak zorunda oldukları kısıtlamalardan kurtulma konusunu dile getirdiği ilk sefer değil. Erdoğan'ın gerçek niyetinin ne olduğunu bilense yok.

Washington'daki düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Başkanı, eski Savunma Bakan Vekili John J. Hamre, bu konuda, “Türkler yıllardır İran'ın yaptıklarını izleyeceklerini söylüyor. Ancak durum bu sefer farklı. Erdoğan Amerika'nın bölgeden çekilmesini gerçekleştirdi. Belki İranlılar gibi her an nükleer silah elde edebileceğini gösterme ihtiyacı duyuyor” şeklinde konuşuyor.

Uzmanlarsa Erdoğan'ın gizlice nükleer silah elde etme olasılığına şüpheyle bakıyor. Bunu açıkça gerçekleştirmek, yeni bir krizi tetikleyebilir çünkü bu, Türkiye'yi NPT’den çıkan ve bağımsız olarak nükleer silah elde eden ilk NATO üyesi konumuna düşürür.

PAKİSTANLI NÜKLEER KARABORSACIYLA “GİZEMLİ BAĞLAR” İDDİASI

Yazı ayrıca Türkiye'nin uranyum rezervlerine ve araştırma reaktörlerine sahip olduğuna değiniyor. Nükleer dünyanın en ünlü karaborsacısı sayılan Pakistanlı Abdül Kadir Han'la gizemli bağları olduğuna da dikkat çekilen yazı, Rusya'nın yardımıyla elektrik üretimi amaçlı ilk büyük nükleer reaktörün yapımına da dikkat çekiyor. Gazeteye göre bu bir sorun oluşturuyor. Nedeniyse Erdoğan'ın, nükleer silah için yakıt olarak kullanılabileceği nükleer atıkların ne olacağı konusuna açıklık getirmemiş olması.

Uzmanlara göreyse Erdoğan nükleer silah satın almadığı sürece Türkiye'nin nükleer silah elde etmesi yıllar sürebilir. Nükleer silah satın almaksa Erdoğan için son derece riskli olabilir. California eyaletinin Monterey kentindeki James Martin Silahsızlanma Çalışmaları Merkezi'nden Türkiye uzmanı Jessica C. Varnum bu konuda, “Erdoğan nükleer söylemle ülke içindeki Amerikan karşıtı kitleye oynuyor, ancak nükleer silah elde etme olasılığı oldukça düşük. Bunun Türkiye'ye ekonomi ve itibar açısından maliyeti çok büyük olur. Bu da Erdoğan seçmeninin cebini yakar,” diyor.

“TRUMP TÜRKİYE’DEKİ AMERİKAN NÜKLEER SİLAHLARINI DOĞRULADI”

Yazıyı kaleme alan David E. Sanger ve Wiliam J. Broad'un değindiği bir başka konuysa Amerika'nın Türkiye topraklarında bulunan ve sayısı elli civarında olduğu sanılan nükleer silahı. Yazarlar, Amerika'nın şimdiye kadar İncirlik Üssü'ndeki bu silahların var olduğunu hiçbir zaman açıkça ifade etmediğini, ancak geçtiğimiz hafta Başkan Trump'ın bu silahların güvenliğine ilişkin bir soruya “Orada çok güçlü, harika bir hava üssümüz var, güvenlikten eminiz,” şeklinde yanıt vermesiyle bu silahların varlığını doğruladığını yazıyor.

Ancak yazıya göre bu silahların güvenliği konusunda herkes Trump'la aynı fikirde değil. Bunun nedeni, hava üssünün Türk hükümetine ait olması ve Türkiye'yle ilişkilerin kötüleşmesi durumunda Amerika'nın üsse erişiminin tehlikeye girme olasılığı. Gazete, İncirlik'teki nükleer silahların NATO'nun bölgesel oyuncuları kontrol altında tutma stratejisinin bir parçası olmasının yanı sıra Türkiye'nin kendi nükleer bombasına sahip olma ihtiyacını gidermeye yönelik olduğunun altını çiziyor.

Habere göre Obama Yönetimi, 2016 Temmuz'undaki başarısız darbe girişiminin bastırılması sırasında nükleer silahların İncirlik'ten çıkarılması için kapsamlı bir plan yaptı. Ancak plan, ittifaka zarar verebileceği ve Erdoğan'ın bunu kendi nükleer silahlarını elde etmek için bir bahane olarak kullanabileceği olasılığı nedeniyle uygulanmadı.

Türkiye'nin Rusya'nın yardımıyla nükleer reaktör kurma planlarının gecikmeyle ilerlediğini kaydeden gazete, bu yıl devreye girmesi beklenen ilk reaktörün 2023'ün sonundan önce işlevine başlamasının olanaksız olduğunu yazıyor.