"AA'DA 100'ÜNCÜ YIL VİZYONU: BASKI, TEHDİT VE HAKARET"
TGS, dün 100. Yıl hedeflerini açıklayan Anadolu Ajansı yönetim kurulunu sert bir dille eleştirdi..
Türkiye Gazeteciler Sendikası, yayınladığı bir bildiriyle AA'nın 100. Yıl hedeflerini topa tuttu..
İşte o açıklama :
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Anadolu Ajansı’nın kuruluşunun 92’nci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, kurumdan yüze yakın personelin zorla emekli edilmesiyle ilgili olarak, “herkes teşekkür ederek ayrıldı, hiç kimseden baskıyla, tehditle, şantajla emeklilik dilekçesi alınamaz” sözleriyle gerçekleri çarpıtma girişimi; Anadolu Ajansı’ndaki işçi kıyımının, sendikadan istifa baskılarının ve yandaş sendika oluşturma çabalarının bir “hükümet operasyonu” olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
Anadolu Ajansı’nda, “siyasi iradenin tercihiyle” 3 Ağustos 2011 tarihinde göreve getirilen Kemal Öztürk’ün Genel Müdürlüğü döneminde, bu işyerinde insan hakkı ihlali düzeyine kadar ulaşan hukuk dışı uygulamalar karşısında bugüne kadar sessiz kalan siyasi iktidarın, bütün bu hukuksuzlukların ortağı olduğu Sayın Arınç tarafından da ikrar edilmiş oldu.
Bu açıklamalar karşısında; Anadolu Ajansı’na, kendi zihniyetlerine uygun 100’üncü yıl vizyonu belirlemeye çalışan AA yöneticilerinin baskı ve tehditlerini gösteren bazı gerçeklerin kamuoyuyla paylaşılması zorunlu hale gelmiştir.
Bunlardan biri; Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İşyeri Temsilcisi İbrahim Koç’un, “sendikal faaliyetlerini” yerine getirdiği için Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin’in küfürlü tehditlerine maruz kalması ve sonrasında tazminatsız olarak işten çıkarılmasıdır.
AA Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin, 17 Şubat 2012 tarihinde TGS’nin duyurusunu işyerinde dağıtan Sendika Temsilcisi İbrahim Koç’u odasına çağırarak ağır hakaretlerde bulunmuştur. Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin, TGS İşyeri Temsilcisi İbrahim Koç’un üzerine yürüyerek, “Kime sordun, kimden izin aldın l.n, h.y.r? Sen kim oluyorsun? Cuma namazına gidişimizi fırsat bilip, Ajansı boş bulup izinsiz neden bildiri dağıtıyorsun? Burası babanın çiftliği mi l.n? Ajansın ekmeğini yiyorsun, hainlik yapıyorsun. Terbiyesiz... Burası eski Ajans değil, başlatma TGS’sine, bundan sonra izin almadan, hiçbir harekette bulunmayacaksınız… Kırarım bacaklarını! Çık dışarı h.yv.n h.r.f!...” gibi çok ağır ifadeler kullanmıştır. Ebubekir Şahin, nihayetinde, “sinkaflı” küfürle İbrahim Koç’u odasından kovmuştur.
Bu olay, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin tarafından 29 Şubat 2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda gündeme getirildikten sonra Anadolu Ajansı işvereni, İbrahim Koç’u, “ajans yöneticisine iftira attığı” iddiasıyla Disiplin Kurulu’na sevk etmiştir.
Uzun zamandır emeklilik dilekçesi vermediği için Anadolu Ajansı yönetiminin ağır baskısı altında olan ve yersiz yere defalarca savunması istenen TGS Temsilcisi İbrahim Koç, bu gelişmeler karşısında daha fazla dayanamamış ve 16 Mart 2012 tarihinde noter kanalıyla emeklilik yazısını işyerine göndermiştir.
Yazının işverene tebliğ edilmesinden sonra ise Anadolu Ajansı’nda daha da şaşırtıcı gelişmeler yaşanmıştır.
AA yöneticileri, İbrahim Koç’u işyerine çağırarak, “Genel Müdür Yardımcısı Ebubekir Şahin’in küfür etmediğine” dair bir dilekçe vermesi durumunda, kendisine kıdem tazminatını ödemeyi teklif edebilmişlerdir. İbrahim Koç, kendisine küfür edildiğini tekrarlayarak, yapılan bu çirkin teklifi reddetmiştir. Bunun üzerine AA işvereni, 28 Mart 2012 tarihli bir yazıyla İbrahim Koç’un iş akdinin feshedildiğini bildirmiştir.
Anadolu Ajansı’na “100. yıl vizyonu” kazandırma iddiasında olan AA yönetimi böylece bir ilke daha imza atmıştır. Hukuk tanımayan AA işvereni, emeklilik hakkını kullanan bir kişiyi, kanuna aykırı olarak 10 gün aradan sonra işten çıkartmaya kalkışmıştır.
Sendika Temsilcisi İbrahim Koç’un alacaklarıyla ilgili olarak, Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından açılan dava devam etmektedir. Yargılama sonucunda, elbette gerçekler ortaya çıkacak ve adalet yerini bulacaktır.
AA işyerlerinde çalışan personele yönelik baskı yöntemlerini hakaret ve küfre varacak kadar ileri götüren bu yönetim anlayışının; hangi siyasi iktidarın desteğini ve gücünü arkasına alırsa alsın; hukukun evrensel ilkeleri ve insanlık değerleri karşısında mahkûmiyeti kaçınılmazdır. AA yöneticilerinin ve siyasi iktidar temsilcilerinin, gerçekleri örtme ve çarpıtma çabaları, yalnızca kendilerinin itibar ve güven sorunuyla ilgilidir.
İşveren ve hükümet desteğiyle işyerinde kurdurulmaya çalışılan bir sendikanın temsilcilerinin ibret alınacak ilk icraatı ise TGS Ankara Şube Yöneticisine “iki gün maaş kesme cezası” verilmesine yol açmak olmuştur.
AA işyerlerindeki bu baskıcı yönetimin icraatlarının en büyük tanığı, bizzat bu baskılara maruz kalan kurum çalışanlarıdır.
Anadolu Ajansı işyerlerinde TGS yöneticilerinin ve işyeri temsilcilerinin, Anayasa’dan, yasadan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir hak olan sendikal faaliyetlerde bulunmalarına izin verilmemektedir. TGS’nin her yıl bastırıp üyelerine dağıttığı bloknotların, işyeri temsilcileri aracılığıyla işyerinde çalışan üyelere dağıtılması dahi yasaklanmıştır. TGS Şube Yöneticilerinin ve İşyeri Temsilcilerinin sendika duyurularını dağıtması işveren temsilcilerince engellenmektedir.
Her türlü baskı ve tehdide rağmen, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın tüm sendikal kadroları, üyelerinin desteğiyle, Anadolu Ajansı’ndaki sendikal hak mücadelesini yasal ve meşru zeminlerde sürdürecektir.
Üyelerimizin ve kamuoyunun bilgilerine sunarız.
Saygılarımızla.
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
YÖNETİM KURULU