AA Genel Müdürü olay fotoğrafların bilinmeyenlerini El-Cezire'ye anlattı!
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, Suriye'de işlenen insanlık suçları ve işkencenin delili niteliğindeki fotoğrafların yayınlanma aşamasına kadar geçen süreci El-Cezire kanalına anlattı.
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal
Öztürk, Suriye'de işlenen insanlık suçları ve işkencenin delili
niteliğindeki fotoğrafların yayınlanma aşamasına kadar geçen sürece
ilişkin El-Cezire kanalına konuştu.
Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan Caesar kod
adlı kişinin sızdırdığı ve dünya gündemine oturan fotoğraflara
ilişkin yayımlanan özel programda konuşan Öztürk, rejim tarafından
uygulanan şiddetin boyutunu gözler önüne seren fotoğrafların ortaya
çıkması ve yayınlanması sürecini El-Cezire'de anlattı.
Fotoğrafların, güvenilirliğinin tespit edilmesinden sonra
yayımlandığını belirten Öztürk, "Londra'da bulunan ve uzman
kişilerden oluşan komite, fotoğrafları çeşitli incelemelerden,
testlerden geçirdi. Işıklarında dahi hiçbir oynama yapılmadığı,
tamamen orijinal fotoğraflar olduğu uzmanlarca tespit edildi"
dedi.
"Bosna Hersek'te yaşananların şu anda Suriye'de yaşandığına
inanıyorum" diyen Öztürk, "Her ikisi de 2. Dünya Savaşı'nda
Yahudilerin maruz kaldığı 'Holokost'tan' bu yana işlenen en büyük
insanlık suçları. Biz, bu fotoğraflarda insanlığın en çirkin
şekilde aşağılandığını görüyoruz" ifadesini kullandı.
Fotoğrafların Suriye'deki krizi çözmek amacıyla düzenlenen
Cenevre-2 Konferansı'nın hemen öncesinde yayımlandığının
hatırlatılması üzerine Öztürk, söz konusu söylentilerin doğru
olmadığını vurgulayarak, "Zamanlama, fotoğrafların incelenmesi ve
sızdıran kişinin dinlenmesiyle ilgili. Bu işlemlerin ardından rapor
kamuoyuyla paylaşıldı" diye konuştu.
AA ekibinin fotoğrafların yayınlanması sırasında psikolojik anlamda
bir takım zorluklar çektiğini dile getiren Öztürk, şunları
kaydetti:
"Bu bizim açımızdan çok zor bir karardı. Fotoğrafları gördüğümüz
andan itibaren ciddi anlamda psikolojik olarak etkilendik. Bazı
geceler gözümüze uyku girmedi. Fotoğraflar üzerinde çalışan
ekibimizin yaşadığı depresyona bağlı sorunlar, ekipte değişikliğie
gitmemize ve bu konuyla ilgilenen kişi sayısını azaltmamıza sebep
oldu."
- "Eğer korksaydık, haberlerimizde insanlığın gerçeklerini
yayınlayamazdık"
Fotoğrafların yayınlanmasının ardından AA'nın maruz kaldığı linç
kampanyasına da değinen Öztürk, "Fotoğraflar yayınlandığında ciddi
bir şekilde hedef olacağımızı biliyorduk. Bizimle çalışanlar ve
arkadaşlarımız tehdit edildi. Sosyal medyada aleyhimize kampanyalar
başlatıldı" dedi.
"Eğer korksaydık, haberlerimizde insanlığın gerçeklerini
yayınlayamazdık" diyen Öztürk, fotoğrafların "insani içeriğe sahip"
olduğuna dikkati çekti.
Öztürk, AA tarafından yayınlanan fotoğrafların, uyandırdığı yankıyı
ise şu sözlerle ifade etti:
"İnsanlık vicdanı bu fotoğraflarla sarsıldı. 30 TV kanalı
yayınlarını keserek, fotoğrafları yayınladı. Uluslararası yayın
yapan kanallarda da fotoğraflar yayınlandı. Sosyal medyada
fotoğraflar geniş yer buldu, bu haber ve fotoğraflara ilişkin 500
bin tweet atıldı. Fotoğrafların yayınlanmasının ardından korkunun
çığlıkları dünyanın her yerinde yankılandı. İnsanlık vicdanı bu
fotoğraflarla sarsıldı."
Fotoğrafların yayınlanması esnasında herhangi bir siyasi baskıya
maruz kalmadıklarını aktaran Öztürk, "Biz bağımsızız, hükümetten
talimat almıyoruz. Basın özgürlüğümüzü istediğimiz şekilde
kullanıyoruz. Türk, Mısır ya da ABD yönetimini de dikkate
almıyoruz, özel birtakım kriterlerimiz var" ifadesini kullandı.
Öztürk, sorumluların Lahey'de yargılanması gerektiğini vurguladı.