21 Tem 2014 14:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:28

AA Genel Müdürü Kemal Öztürk: 'İsrail çocukları bilerek vuruyor'

Anadolu Ajansı İdare Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, TV Net televizyonundaki "Ramazan Mübarek" programında soruları cevapladı.

Ramazanın nasıl geçtiğinin sorulması üzerine Öztürk, zor bir Ramazanın geçtiğini belirtti. Bunun oruç tutmaktan kaynaklanmadığını vurgulayan Öztürk, şunları belirtti:

"Maalesef İslam coğrafyasının tamamında bir sıkıntı, hüzün, savaş, ölüm var. Bu sebepten ötürü ben biraz zor geçiriyorum işin gerçeği. Her sabah Anadolu Ajansı'nın Editör Masası'nı 9.30 -10.00'da topluyoruz. Editör Masası'na Gazze de Kabil de Erbil de Afrika da bağlanıyor. Bu sebepten ötürü biz her sabah oruçlu halde dünyanın en sıkıntılı bölgesi olarak gördüğümüz İslam coğrafyasından çok fazla sıkıntılı raporlar alıyoruz. Kaç kişi vefat etti , nasıl terör saldırısı oldu, ne yaşandı diye. Bunları her gün duymak basit bir şey değil. Ben şahsım adına söyleyeyim benim psikolojim bunları çok fazla basit kaldırmıyor. Bu sebepten ötürü ben biraz zorlanıyorum ramazanda. Sanırım moral bozukluğunun fiziksel olarak da etkisi var, ben bu ramazan zorlandım işin gerçeği."

İsrail'in saldırılarına devam ettiği Gazze'deki son duruma yönelik soruya Öztürk, "Bizim rakamlarımıza göre, her gün düzenli olarak Gazze'deki Sağlık Bakanlığı ve Kızılhaç yetkililerinin bir kısmında bu raporları alıyoruz, şu ana kadar operasyon başladığı günden günümüze 425 Filistinli kardeşimizi kaybettik. Bunlardan 41'i kadın 112'si çocuk" karşılığını verdi.

Hayatını kaybeden çocukların sayısının yüksek olduğunu vurgulayan Öztürk, "Biz daha evvelki operasyonları da takip ettik. Bu kadar yüksek çocuk ölümleri olmuyordu. Fakat bu kez çok fazla yüksek çocuk ölümleri var. 3 bin 8 civarı yaralı var. Bunların da çoğu Şifa Hastanesi'ne getiriliyor. Biz oradan, Şifa Hastanesi'nden de canlı yayın yapıyoruz. 135 bin kişi evini terk etmek mecburiyetinde kalmış, Gazze içinde, esasen çıkamıyorlar. Bu rakam da çok fazla yüksek" ifadesini kullandı.

Kendisinin Gazze'nin her yerine gittiğini dile getiren Öztürk, "Geçen yıl tekrar bombardıman altındayken ajans adına oradaydım, gazetecilik adına. Gazze içinde 135 bin kişinin yer değiştirmesi çok fazla çok büyük bir olay. Yer değiştirmek şu demek; Daha çok fazla bombanın atıldığı mahalleden daha az bombanın atıldığı yere geliyorlar. Güvenli alan diye bir şey yok. İstediği noktayı vurabilecek bir sisteme sahip İsrail" diye belirtti.

Ajansın Gazze'deki ofisinin de koordinatlarının kendilerinden istendiğini ifade eden Öztürk, "Vuralım diye mi vurmayalım diye mi" denilmesi üzerine şunları açıkladı:

"Onu bilemiyoruz, neticede göreceğiz onu. Biz koordinatlarımızı büyükelçiliğimiz aracılığıyla diplomatik kaynaklardan ulaştırdık. Bugün yaşanan, Şucaiyye bölgesi denilen doğu Gazze bölgesinde bir yer var orada çok fazla çok büyük bir dram var. Onun tam algılandığı kanaatinde değilim. O kısımda yoğun top atışı, uçak bombardımanı yapılıyor. Oradaki vatandaşlar yoğun bombardımandan dışarı çıkamıyorlar. Yaralananları almak için giden ambulanslar vuruluyor. Ambulansların o bölgeye ulaşmaması için yolun kenarındaki evler vuruluyor ki yol kapansın. Bu çok fazla tahammül edilebilir bir şey değil.

Kumsalda oynayan çocuk vurmak, her insan yapamaz bunu. Herkesin yapabileceği bir şey değil. O çocuk görmeden vurulmaz. Ben Gazze'nin hiçbir noktasının görmeden vurulduğu kanaatinde değilim. Üzerindeki uydu sistemleri, açıkta bekleyen gemiler, Gazze'de her şeyi görerek vururlar, çocukları da görerek vururlar, vurdular. 112 çocuk onaylanmaz bir rakam. İsrail'in sürekli bildiri yapmış olduğu 'Savunma hakkımızı kullanıyoruz' dediği şey, 112 çocuk mu, 41 kadın mı? Sivil yerleşim yerlerini, sahilde oynayan çocuğu vurmak ne demek?"