Hem yoğun bakımda hem de servisteki tedavi sürecim boyunca sağlık personelinin üst düzey çabasına şahit oldum. Belki bazı hastaların çocukları bile hastanede görev yapan sağlık çalışanları kadar ebeveynleriyle alakadar olmuyordur."
"O çayın tadını hayatım boyunca unutmayacağım"
Aydoğan, yoğun bakımdan çıkmasına birkaç gün kalana kadar çay içemediğini dile getirerek, "Malum toplum olarak çaya oldukça düşkünüz. Ben de günlük hayatta sık çay tüketen biriyim. Yoğun bakımdan yataklı servise alınmadan birkaç gün önce hemşire hanım, kendileri için demledikleri çaydan küçük bir pet şişeye doldurup bana getirdi. Büyük bir keyifle yudumladığım, belki de bana şifa olan o çayın tadını hayatım boyunca unutmayacağım." dedi.
"Mesleğimin verdiği refleksle tedavi sürecimi fotoğraflamaya başladım"
Kovid-19 nedeniyle hastane yattığı günlerde bile aklında hep mesleğinin olduğunu belirten Aydoğan, şunları kaydetti:
"Bir yandan hastalıkla mücadele ediyorsunuz ancak akılda gazetecilik olunca, tarihe not düşme konusunda içinizdeki karşı konulmaz sese çaresiz teslim oluyorsunuz. Mesleğimin verdiği refleksle yanımdaki cep telefonumla tedavi sürecim boyunca çeşitli anları fotoğraflamaya başladım. Otoportrelerimi çekmeye başladım.