Aydoğan, kasım sonunda görev yaptığı Mecliste halsizlik yaşamasının ardından tedbir amacıyla yaptırdığı testin sonucunun pozitif çıktığını belirterek, "Kovid-19 test sonucumun pozitif olduğunu öğrendiğim an temaslı olduğum bütün arkadaşlarımı tedbirli olmaları ve test yaptırmaları konusunda uyardım. Neyse ki hiçbir temaslım pozitif çıkmadı." dedi.
Evindeki karantina sürecinde semptomlarının arttığını anlatan Aydoğan, "Evde istirahat etmeme ve filyasyon ekibinin getirdiği ilacı düzenli olarak kullanmama rağmen durumum düzelmedi. Ne denediysem ateşim bir türlü düşmedi. Evimin yakınında bulunan özel bir hastaneyi telefonla aradım ve durumumu anlattım.
Hastaneye gidersem beni kabul edip etmeyeceklerini sordum. Kovid-19'lu hasta kabul etmediklerini ancak 2 bin lira karşılığında eve sağlık ekibi gönderip serum ve ateş düşürücü tedavi uygulayabileceklerini ifade ettiler." diye konuştu.
"Sağlık çalışanı benim Hızır'ım oldu"
Aydoğan, bir gece yoğun öksürük ve nefes darlığı şikayetleri de başlayınca hastalığının 7'nci gününde 112 Acil Çağrı Merkezini aradığını ifade ederek, "Çocukluğumuzda ambulansa 'hızır acil servis' derlerdi. Henüz gün ağarmamıştı, kapımdaki genç sağlık çalışanı o gün benim Hızır'ım oldu. Sağlık çalışanı, yanında getirdiği oksijen tüpüyle neredeyse yarısını kaybettiğim solunumuma geri kavuşturdu beni. Onun sayesinde akciğerlerime oksijen gitmeye başladı." dedi.