“AHMET ALTAN GİTTİKÇE YILMAZ ÖZDİL'LEŞİYOR”
Yeni Şafak gazetesinin çok konuşan isimlerinden Salih Tuna, Ahmet Altan ve Taraf'a sert eleştiriler yöneltti
Veyis Ateş Son Baskı’da, Yeni Şafak gazetesinin çok konuşan
isimlerinden Salih Tuna’yı ağırladı.
Salih Tuna TVNet ekranlarında, Ahmet Altan ile neden polemiğe
girdiğini anlattı, eleştirdi ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.
V.ATEŞ: Ahmet Altan ile niye sorununuz var? Biraz
Yılmaz Özdil, Bekir Çoşkun’u bıraktınız galiba artık. Ertuğrul
Özkök’ü de öyle. Biraz Ahmet Altan ile fazla polemiğe
giriyorsunuz.
SALİH TUNA: Şimdi şöyle. Ahmet Altan çok kaliteli bir
insan.
V.ATEŞ: Evet her yazınızda ona bir yer
ayırıyorsunuz.
SALİH TUNA: Çok kaliteli bir insan hakikaten ve onun
Yılmaz Özdilleşen yanları var.
İŞTE O AÇIKLAMALAR : VİDEO
VEYİS ATEŞ: Nasıl yani?
ALTAN BU VOLKANİZE ETMİŞ ŞEKLİNİ ARTIK ÇOK KURGUSAL BOYUTA
TAŞIMAYA BAŞLADI
SALİH TUNA: Son dönemlerde mesela, Boğazı seyretme
konusunda yazmış olduğu dünkü yazı. Bakın orada üslup olarak bile,
ilk kez yerleri tiplere geldi. Yani Yılmaz Özdil üslubunu
bulmuşçasına. Çok volkanize eden, hiç ihtiyaç duymaması gereken
şekilde volkanize eden bir yazıydı. Sırf Ak Parti’yi eleştirmek
için, eleştirebilir, eleştirsin de… Ama Altan bu volkanize etmiş
şeklini çok artık kurgusal boyuta taşımaya başladı. Yani şu cümleyi
daha önce bizim bildiğimiz, sevdiğimiz bir yazar kim olursa olsun
“Ya yapma sen” Ben söylesem, sen söylesen sen yazsan ben sana
söylerim. Ak Parti’nin bütün derdi 20 milyon Kürt için
hapishaneye atmak, onları içeri doldurmak. Artık bu korteks
bir dil kullanarak, bir şey anlatmak derdinden başka bir şey bu. Bu
son dönemlerde Ahmet Altan’ın içinde düştüğü bir sorun.
VEYİS ATEŞ: O son dönemlerde bir duralım. Yani
bugün, galiba Star’dan Elif Çakır, uzun zamandan beri siz,
geçtiğimiz günlerde yine Hilal Kaplan, çok affedersin ama “yandaş”
diye tanımlanan medyayla Taraf Gazetesi ve Ahmet Altan arasında bir
makas açılmaya başladı. Ne oluyor burada?
BÖYLE ELEŞTİREL MESAFEDE DURAN AYDINLARIN HEPİMİZİN
İHTİYACI VAR
SALİH TUNA: Çok haklı bir soru. Ben bunu iyi ki bana
sordun. Çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu konuda dertliyim ben. Bu
arkadaşların hepsine saygı duyuyorum o ayrı bir şey ama ben orada
değilim. Bakın Ahmet Altan ile hükümet arasında hiçbir sorun yokken
benim, Ahmet Altan hakkında yazmış olduğum yazılar daha
fazla. Arşiv orada. Hani Halep oradaysa, arşiv burada. Ben
önce tasnif şeklinde itiraz etmiştim Kürtler, Türkler falan filan
konusunda tasnif şeklinde başlamıştım. Aynı şeyleri ben Murat Belge
için de Hasan Cemal için de yazdım. Ahmet Altan ile bunu
teferruatla yazdım. Burada bir ara seninle de konuşmuştuk. Yani, bu
tasnifin çok sıkıntılı bir tasnif olduğunu sınıf ayrımı ukdesini
herhalde bu insanların içinde çıkmadığını Kürt meselesinde de aynı
şeyi uyguladıklarını yazdım. Kaç kez yazdım. Dolayısı ile hükümete
karşı belirli pozisyon aldıktan ya da eleştirel mesafeyi
yoğunlaştırdıktan sonra yazdığım yazılar değil bunlar. Diğer
arkadaşların macerasını bilmiyorum ve benim yazmış olduğum
yazılarda o kadar şeyler var ki. Şöyle bir cümlem bile var var çok
yakın zamanda: Bu işlerin çoğunu bizim yapmamız gerekmez miydi?
Yani Ahmet Altan’ın tam da dindarlara seslendiği yazıları,
karşılığı anlamında. Yani bunları yapanlar bunu söylüyor. Ben Ahmet
Altan’ın değerli bir yazar olarak değerinden kaybetmesini hiç
istemem. İstemiyorum. Böyle eleştirel mesafede duran aydınların
hepimizin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
VEYİS ATEŞ: Ne oldu peki Ahmet Altan’a sizce?
Ahmet Altan’a mı bir şey oldu diğer yazarlara mı? Yoksa Taraf
gazetesine mi bir şey oldu?
AHMET ALTAN DA AK PARTİ’YE KARŞI, ARTIK ELEŞTİRİ BİR KİNE
DÖNÜŞMÜŞ HALDE
SALİH TUNA: Hayır Ahmet Altan da benim daha önce
eleştirmiş olduğum tasnif şekli, diğer genelde aydınlarda olan bir
hastalıktı ama Ahmet Altan da daha belirgin şekilde öne çıktığı
için değiniyordum. Ama son dönemlerde Ahmet Altan da hasıl olan
durum, diğer aydınlardan farklı olarak artık Ak Parti’ye karşı,
artık eleştiri bir kine dönüşmüş halde.
VEYİS ATEŞ: Neden?
Bunun birçok nedeni olabilir ama ben onların nedenleri üzerinde çok
fazla durmak istemiyorum ama…
V.ATEŞ: Bir gözleminiz bir kanaatiniz vardır
ama…
SALİH TUNA: Çünkü, bu kanaatim bir bilgiye dayalı
olamaz.
V.ATEŞ: Onun için kanaat diyorum, yani zan…
AHMET ALTAN’IN SON DÖNEMLERDE AK PARTİ’NİN İFŞAATLARIYLA
BAĞLANTILI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
S.TUNA: Evet Zan…Ahmet Altan bir dönemden sonra
böyle bir tutum almasının son dönemlerde Ak Parti’nin ifşaatlarıyla
bağlantılı olduğunu düşünmüyorum
V.ATEŞ: Düşünmüyorsunuz?
AK PARTİ NE YAPIYOR? VATANDAŞLARINI NE YAPIYOR? ÖLDÜRÜYOR,
BOĞUYOR
S.TUNA: Düşünmüyorum. Aynı yaklaşımla Ahmet
Altan’ın Ak Parti’yi hiç eleştirmediği dönemleri alırım, aynı
yaklaşımı ortaya koyarım. Nedir söylediği? Sel olmuş
Samsun’da vatandaşlar ölmüş, çocuklar ölmüş, içimiz ağlamış. Ak
Parti ne yapıyor? Vatandaşlarını ne yapıyor? Öldürüyor, boğuyor. Bu
şekilde sunma var. Biz mesela Marka çok sevdiğim bir arkadaşımdır.
Geçenlerde yazdı. Diyor ki, Son yıllarda trafik kazalarında
Kurtuluş savaşından daha fazla çok fazla kurban verdik. Bunu da Ak
Parti’ye bağlıyorsun.
V.ATEŞ: İcraatlarıyla bağlantılı değil ise,
ne?
S.TUNA: Bulunabilir. Onunki öyle. Referandumdan
önce bunlar vardır mutlaka. Öyle zaman değişmiş. Ama bende ekstra
bir şey ekleyebilirim. Mesele 12 Eylül, 2010’dan önce Ak Parti’nin
ifşaatlarından ekleyebilirim. 7 Şubat dönemiyle başlayan bir dönem
var. Bunun derinleştirilen psikolojik yanları da olabilir. Mehmet
Altan Star’da yazıyordu, yazmıyordu, falan, filan olabilir.
V.ATEŞ: Çok duygusal olmaz mı ya? Kardeşim benim
işten çıkarıldı diye..
MEHMET ALTAN EĞİLMEMİŞ, BÜKÜLMEMİŞ BİR İNSAN
S.TUNA:Hayır o anlamda söylemiyorum. Duygusaldır tabii,
insan duygudan azad edebilen bir şey değildir, haksızlığa uğratılma
duygusu vardır. Yazan bir insan olarak bunu söylemeye hakkım var
başkalarının olmayabilir ama benim var. Şu Yani Şafak Gazetesi’nde
Mehmet Altan’ın yazsın diye yazmış arkasından da şu cümleyi etmiş
biriyim: “Köşe yazısı yazamaması bizzat bu döneme haksızlık olmaz
mı” dedim. Mehmet Altan dik durmayı bilen bir insan. Her
dönemde de durmuş. Eğilmemiş, bükülmemiş bir insan. Yani bunu
söyleyen bir insan olarak o kadar şey söyleme hakkım olsun. Bu
doğaldır da. Ben onu oraya bağlamıyorum.
V.ATEŞ:Ben hala Ahmet Altan ile ilgili neden böyle
yazılar yazdığına ilişkin zannınızı öğrenemedim?
HABER SUNULDU SONRA YANLIŞ ORTAYA ÇIKINCA PARDON
YAPTILAR
S.TUNA:7 Şubat krizinden itibaren başladı. Dönemsel
olarak. 7 Şubat krizinden sonra yoğunlaşan bir karşıtlık var.
Daha ötesine söylemek için erken diyorum. Şundan dolayı, onlar
spekülatif bir bilgidir. Onları değerlendirmek istemiyorum yalnız
şu var yeni değil, Wikileaks’te başlayan, strafor bilgileri
ile devam eden bir uğraşı var. Yani bu habercilikten öte bir
uğraşı. Kendilerinin hiç sorgulamadığı, taraflarla görüşmeden,
yapmış oldukları haberlerin alasını yapıldığı, önce Veyis Ateş ile
ilgili bir haber sunuldu sonra yanlış ortaya çıkınca pardon
yaptılar.
S.TUNA:Taraf ne yapıyor, bir şeyin misyonerliğini
mi yapıyor? Bunu mu demek istiyorsunuz?
AHMET ALTAN AK PARTİ’YE KARŞI BİR ŞEYLER ARAYAN BİR TAVIR
SERGİLİYOR!
V.ATEŞ: Misyonerlik değil tabii. Misyonerlikten
bahsetmiyorum. Ben Taraf’tan bahsetmiyorum. Ben Ahmet Altan
özelinde konuşuyorum. Ben gazete üzerinden konuşmadım. Ahmet Altan
nereden ne yazarsa yazsın, yazısını okuyan bir insan olarak
söylüyorum. Yazısını okumamın sebebi, çok iyi Türkçesi olduğundan
dolayı değil, ondan çok daha iyi Türkçesi olan insanlar var. Selim
İleri ondan çok çok daha iyi benim gözümde. Ahmet Altan çok iyi
duruşu olan bir insan olduğundan. Sağlam duruşu, onurlu duruşu olan
bir insan olduğundan dolayı. Ahmet Altan aynı zamanda müdanasız bir
duruş sergilediğinden dolayı. Ama şimdi sanki Ak Parti’ye karşı bir
şeyler arayan, bir tutum arayan bir tavır sergiliyor. Bu da
olabilir. Hiçbir sorun yok Bunu ben dedim şu da olabilir. Daha önce
Ak Parti’ye karşı yapmış haklı eleştirileri, hükümet ile ilgili
sağlam eleştirileri, benim de onaylayabileceğim eleştirileri keşke
bunları biz de söyleseydik daha önce niye söylemedik diye
eleştirdiğim hattan benim diğer arkadaşlar hakkında söylediğim
şeyleri değerini ve içini boşaltıyor.