‘ARAP UYANIŞI'NI GÖREN İLK LİDER ERDOĞAN OLDU!
Deneyimli Ortadoğu muhabiri ve Star gazetesi yazarı Robert Fisk Ortadoğu'daki gelişmeleri değerlendirdi.
Ünlü gazeteci Fisk, STAR’a verdiği röportajda Erdoğan’ın Arap isyanlarında doğru tavır alması sonucunda Türkiye’nin bölgesel gücünün arttığını belirtip “Arap Uyanışı’nın önemini herkesten önce o anladı” dedi.
Deneyimli Ortadoğu muhabiri ve STAR gazetesi yazarı Robert Fisk TÜYAP Kitap Fuarı için İstanbul’daydı. Fisk, Ortadoğu’daki gelişmeleri STAR için değerlendirdi.
- Dünyanın gündeminde Suriye var. Esad’a baskılar giderek artıyor. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?
Esad ve Türkiye arasındaki anlaşma sonrası Esad’ın sözlerini tutmaması Başbakan Tayyip Erdoğan ve Türk Dışişlerini kızdırdı. Esad’ın kendilerine yalan söylediğini düşündüler. Şunu söylemem gerek , Erdoğan ‘Arap Uyanışı’nın önemini herkesten önce anlayan ilk dünya lideri oldu. Herkesten önce ortaya çıkıp tutumunu dile getirdi. ABD sessiz kalırken, İsrail korkuya kapılırken, Avrupa söyleyecek söz bile bulamazken, Erdoğan bu halk uyanışını destekledi. Araplar da bu tutumu unutmuyor. Arap dünyasında Türklerin prestijinin artmasının en önemli sebebi onları ilk anlayanın Erdoğan olmasıydı. Bu sebeple Araplar Suriye’ye konusunda Türkiye’ye büyük bir oyuncu gözüyle bakmaya başladı. Suriye ile yakın ilişkilerininizin olması, sınır komşusus olmanız da bunu güçlendiren etkenler oldu. Ayrıca Katar da, tıpkı Libya’daki gibi Suriye’de de önemli rol oynuyor, bunu da unutmamalı. Eğer Türkiye Suriye sınırında tampon bölge oluşturursa ve ‘Özgür Suriye Ordusu’ da bunun içinde olursa bu ciddi bir durum olur. Bunun yapmadan önce iki kere düşünmek lazım.
- Esad ‘Suriye’ye olası askeri müdahale deprem etkisi yapar’ açıklamasıyla ne demek istedi sizce?
Esad’ın ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. Suriye’de çok sayıda farklı etnik kimlik var. Eğer dış müdahale gündeme gelirse bu farklı topluluklar birbirlerini öldürmeye başlayabilir. Lübnan’a 22 farklı etnik topluluk var ve şiddetin oraya sıçramaması işten bile değil. Esad, ‘Suriye’ye müdahale diğer Arap ülkelerine müdahaleye benzemez’ demek istiyor. Zira müdahale mezhepler açısından Irak’ı ve Lübnan’ı da etkileyebilir. Bu noktadan bakarsak onun demek istediğini anlarız. Onun her söylediğine doğru demiyorum ama bu konuda söyledikleri önemli.
- Neden ‘Arap Baharı’ yerine ‘Arap Uyanışı’ ifadesini kullanmayı tercih ediyorsununz?
Öncelikle ‘Arap Baharı’ Amerikan nitelemesi olduğu için kullanmıyorum. Ayrıca Ortadoğu’da olan olaylarla ilgili olarak Amerika’nın tanımlarını kullanmayı hiçbir zaman tercih etmiyorum. Arap Uyanışı uzun bir süreç olabilir. Şu anda bölgede meydana gelen olaylar Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışından sonraki en önemli olay bana göre.
- Batı, ‘Arap Uyanışı’nın yönünü çevirip kendi kontrolüne almak istiyor mu ?
‘Arap Uyanışı’nın en güzel sonucu Araplar’ın artık ‘Amerika ne der diye düşünmekten vazgeçmesi’ oldu. Eskiden Amerikalılar ‘bunu yap şunu yapma’ derdi ve liderler de buna uygun davranırdı. Ama artık böyle bir şey yok. ABD’nin ne söyleyeceği umurlarında değil. Artık ABD’ye ‘10 dakika bekler misiniz şu an yoğunum’ yanıtı veriyorlar,
- İsrail’in İran’a saldıracağı iddiaları için ne diyorsunuz?
Eğer İsrail, İran’a saldırırsa bu tam bir delilik olur. ABD İran’a saldırırsa bu daha da fazla delilik olur. Ben herhangi bir savaş olmayacağını düşünüyorum.
- Türkiye ve İsrail ilişkileri hakkında neler söyleyeceksiniz?
İsrail tuhaf şekilde Türkiye’yi Araplarla karıştırdı. Herkese hep söylerim: ‘Türklerle uğraşmayın.’ Türkiye Mavi Marmara baskını nedeniyle hak ettiği resmi özrü hala alamadı. Suriye’den de resmi özür bekliyor. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in açıklaması Türkleri tatmin etmedi.
Avrupa ikiyüzlü davranıyor
Robert Fisk, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini ve tam üyelik sürecini de değerlendirdi. Fisk, Ankara’nın Avrupa Birliği’ne girmesini destek verdiğini söylerken, Avrupa ülkelerinin Türkiye konusunda ikiyüzlü bir siyaset izlediği eleştirisini yaptı. Fisk, “Türkleri ‘Sizin bizim aramızda yeriniz yok’ diyerek eleştiriyorlar, ‘Avrupa Birliği’ne giremezsin’ diyorlar. Ancak Türkler de ‘Ben de sizler gibi olmak istiyorum’ yanıtını veriyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye, ‘Bize benzeyemezsin’ cevabını vermesinin ‘Avrupa’nın ikiyüzlülüğü’ olduğuna inanıyorum.