Mert Ortaç'ı Cihangir'de tanıdım. Hacker olduğunu ve radyo istasyonu işlettiğini söyledi. Serkan Keskin kimliğini kullanıyordu. Eylül 2013'te beni aradı. Gezi olaylarına katılanların gözaltına alınacağını söyledi. Uçak bileti aldığını, hemen kaçıp kendisinin yanına gitmem gerektiğini söyledi. Ben de bu olaylara katıldığım için kabul ettim ve Cape Town'a yanına gittim...
Cape Town'da Mert Ortaç'ın yanında kaldım. Kendisiyle birlikte defalarca uyuşturucu madde kullandık. Kokain maddesini burnumla çekerek kullanırdım...
Daha sonra Türkiye'ye dönmek istedim ama polisin beni aradığını söyleyerek kandırdı ve vazgeçirdi. Ben de bu yüzden kendimi uyuşturucuya verdim. Beni ölümle ve kendisinde olan fotoğraflarımı gazetelere vermekle tehdit ediyordu...
Mert iki ay boyunca gittiği eğlence yerlerinde hesap ödemediği için Cape Town'da hapse girdi. Bu arada ben de iletişim merkezinde çalıştım. Çıkınca bir şekilde kurtuldum ve Türkiye'ye döndüm. Peşimi bırakacağını zannediyordum. Beni ihbar etmiş oysa. Uçaktan iner inmez gözaltına alındım. İfade verdim ve serbest kaldım. Bu arada ailemi de arayıp benim hapse girdiğimi ve çıkamayacağımı söylemiş...
