5 yıl süreyle şirketlere kayyım atanabilecek mi? TMSF son noktayı koydu…
Resmi Gazete'de 4 Şubat'ta yayımlanan kanun değişiklikleri arasında şirketlere kayyım atanmasıyla ilgili bir değişiklik yayımlandı. Kuvvetli şüphe durumlarında 5 yıl süreyle TMSF'nin kayyım olarak atanabileceği belirtildi. Bu karar ile ilgili Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) açıklama yaptı.
Resmi Gazete'de 4 Şubat'ta yayımlanan kanun değişiklikleri arasında şirketlere kayyım atanmasıyla ilgili bir değişiklik yayımlandı. Kanunda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282'nci, 314'üncü ve 315'inci maddelerinde ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4'üncü maddesinde düzenlenen suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde şirketlere ve mal varlıklarına kayyım atanması kararı verildiği takdirde 5 yıl süreyle TMSF'nin kayyım olarak atanabileceği belirtildi.
Konuyla ilgili TMSF açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Kayyımlık yetkileriyle ilgili basında yer alan iddia ve beyanlara ilişkin olarak;
Son günlerde belli bir çevre tarafından kasıtlı şekilde “TMSF’nin mahkeme kararı olmadan şirketlere el koyacağı”nın iddia edilmesi üzerine açıklama yapma zarureti doğmuştur.
Mahkeme kararı olmadan TMSF bir şirkete “kayyım” olarak görevlendirilemez.
Resmi Gazete’de 4 Şubat 2025 tarihinde yayımlanan 7539 sayılı Kanunun 7. Maddesi ile getirilen yeni yasal düzenlemeye göre, TMSF’nin Ceza Muhakemeleri Kanunun (CMK) 133. maddesine göre kayyım olarak atanması durumunda, Bankacılık Kanunu’nda var olan yetkilerini kullanması mümkün hale gelmiştir.
Şirketlere kayyım atanması yeni bir düzenleme değildir. CMK’ya göre “kuvvetli şüphe” bulunması durumunda kanunlar çerçevesinde şirketlere kayyım atanmaktadır.
Kanun değişikliği ile TMSF sadece, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt ve silah sağlama ile Terörizmin Önlenmesini Sağlama Kanunu’nda düzenlenen terörizmin finansmanı suçlarının işlendiği hususunda kuvvetli şüphe bulunması halinde, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 133. ve 128. maddeleri gereğince mahkeme tarafından kayyım olarak atanabilecektir.
İddiaların aksine mahkeme kararı olmadan suça karışmamış şirketlere kayyım atanması sözkonusu olmadığı gibi TMSF’nin hukuken belediyelere de kayyım olarak atanması mümkün değildir.
Kanunda TMSF’ye daha önce görülmemiş yeni yetkiler verilmemiştir.
Özetle, son düzenlemeyle TMSF’nin görevlendirildiği şirketlerin etkin bir şekilde yönetilebilmesi için Bankacılık Kanununun tanımladığı, halihazırda var olan yetkilerinin kullanılabilmesine imkan sağlayacak 5 yıl süreli bir düzenleme yapılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANAN DEĞİŞİKLİK
Resmi Gazete'nin 4 Şubat tarihli sayısında yer alan kanun değişikliği şöyle:
"MADDE 7- 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2- (1) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282 nci, 314 üncü ve 315 inci maddelerinde veya 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde düzenlenen suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde Ceza Muhakemesi Kanununun 133 üncü maddesi gereğince şirketlere veya 128 inci maddesinin onuncu fıkrası gereğince malvarlığı değerlerine kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kayyım olarak atanabilir. Bu halde kayyımlık hak ve yetkileri bakımından 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna verilen hak ve yetkiler kıyasen uygulanır. Şirketlerin genel kurul yetkileri, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kullanılır. Bu şirketler veya malvarlığı değerleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun atadığı yöneticiler tarafından ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli bir tacir gibi yönetilir. Bu şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle şirketin veya varlıklarının ya da malvarlığı değerlerinin kısmen veya tamamen satılmasına veya feshi ile tasfiyesine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından karar verilebilir. Satış ve tasfiye işlemleri, ilgili şirketin yönetim/müdürler kurulu veya malvarlığı değerleri kayyım temsilcileri ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yerine getirilir. Satış ve tasfiye işlemlerinde azınlık hisselerinin sahiplerinin rızası aranmaz. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar, şirket veya malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilir. Fesih ve tasfiye işlemleri sonunda borçlar ödendikten sonra kalan tutar, yargılamanın kesin hükümle sonuçlandırılmasına kadar açılan bir hesapta nemalandırılır. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu, adli işlemler veya davalar bakımından taraf ehliyetine sahiptir. Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atanmasına karar verilen şirket, taşınmaz, hak, varlık ve alacaklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesi uyarınca verilen el koyma ve tedbir kararları, kayyım yetkisinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devriyle birlikte kendiliğinden kalkar. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığı şirketleri veya malvarlığı değerlerini yönetmek ve temsil etmek üzere atananlar veya görevlendirilenler ya da atananlar tarafından temsil yetkisini haiz olmak üzere görevlendirilenler ile bu kapsamda yapılan işlemler hakkında 5411 sayılı Kanunun 127 nci maddesi uygulanır.
(2) Bu şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin müsaderesine karar verilmesi halinde müsadere kararı; şirketlerin veya malvarlığı değerlerinin, bunların yönetim/müdürler kurulları veya kayyım temsilcilikleri ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından satışı veya tasfiye edilmesi suretiyle yerine getirilir. Bu süreçte şirket ya da malvarlığı değerlerinin yönetimine birinci fıkra kapsamında devam edilir. Şirket veya malvarlığı değerlerinin satış veya tasfiyeleri veya ticari ve iktisadi bütünlük satışları 5411 sayılı Kanun ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna verilen yetkiler çerçevesinde yapılır. Satıştan elde edilen gelirden şirket veya malvarlığı değerlerinin borçları ödendikten sonra kalan tutar şirket veya malvarlığı değerlerinin işlerinde kullanılabilir. Tasfiyeye karar verilmesi halinde işlemler tasfiye komisyonlarınca yerine getirilir. Tasfiye sonunda bakiye kalması halinde Hazineye irat kaydedilir.
(3) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyımlık görevi kapsamındaki karar ve işlemlerine karşı açılan davalar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun merkezinin bulunduğu yer idare mahkemelerinde görülür.”
846 ŞİRKET TMSF'NİN ATADIĞI KAYYIM TARAFINDAN YÖNETİLİYOR
TMSF'nin resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre; 31 Ocak 2025 itibariyla 846 şirkette kayyım bulunuyor. Bunların 618'i tam kayyım olunan şirketler, 62'si denetim kayyımı olunan şirketler, 73'ü kısmi kayyımlık, 93'ü şahsi mal varlığı kayyımı olarak yer alıyor.