400 bin lira için hamile eşini öldürmüştü! Kelebekler Vadisi cinayetinde 'kuşku' itirazı!
Altı yıl önce meydana gelen Kelebekler Vadisi cinayetinde eşi Semra Aysal'ı uçurumdan attığı gerekçesiyle Hakan Aysal, müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Söz konusu cezaya Yargıtay Cumhuriyet Savcısı itiraz etti.
2018'de Hakan Aysal, İstanbul'dan tatil için Fethiye'ye götürdüğü 7 aylık eşi Semra Aysal’ı 400 bin liralık sigorta parasını alabilmek için Kelebekler Vadisi’nden attığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Karar, Bölge İdare Mahkemesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onanırken Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Taş ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adına karara itiraz etti.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Taş tarafından yapılan itirazda, "Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan ‘kuşkudan sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz" denildi.
İtirazda şu ifadeler yer aldı:
"Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında da, "Somut olayda görgü tanığı bulunmamakta olup, sanığın atılı suçu işlediği şüphesini uyandıracak mevcut deliller ise olayın oluş anına ilişkin olmayıp olay öncesinde meydana gelen bir kısım işlem ve olaylara ilişkindir. Sanık aleyhine olan en önemli delil evlenmeden önce sanığın ölen eşi adına hayat sigortası yaptırması ve tek lehdar olarak sanığın belirlenmesi hususudur. Ancak bu sigortanın sanık tarafından yaptırıldığı kanıtlanamadığı gibi, poliçedeki imza ve yazıların ölene ve sanığa ait olmadığı tespit edilmiştir. Sanığın ölüm olayından sonra teminat bedelini almak için bir müracaatının olup olmadığı da anlaşılmamıştır" ifadelerine yer verdi.