30 KİŞİLİK TELEVİZYONCU EKİBİNİ UÇUK VAATLERLE KANDIRIP PERİŞAN EDEN YAPIM ŞİRKETİ SAHİBİ KADIN KİM?..
Bekir Hazar, yeni kurulacak bir yapım şirketinin yüksek maaş vaadiyle 30 televizyoncuyu nasıl dolandırdığını yazdı...
Bir televizyoncu arkadaşım geldi geçtiğimiz haftalarda... Yeni bir işe giriyormuş. Kadının birisi yeni bir yapım şirketi kurmuş. Haberden spora, magazine kadar televizyonlara ajans hizmeti veren bir ekip oluşturacakmış. Bizim elemanı çağırmış. "Kaç para istersin" diye sormuş. Bizimki "Milyar" demiş, kadın "Ne milyarı ben euro çalışırım" diye atmış havasını.
Arkadaş kameraman. Ona beşbin euro maaş teklif etmiş. Bizimki hemen kabul etmiş. Altına araba bile verecekmiş. "Benim arkamda dört tane işadamı var" diye ekliyor isimlerini vermiyormuş. "Bir dedem var ayrıca" diye de iddia ediyormuş. Finans sorunu olmadığını, paranın gani gibi aktığını belirtiyor, müthiş vaadlerde bulunuyormuş. "Otuz kişilik ekip kur bana" demiş... Bizim eleman geldi, anlattı durumu. Piyasada ne kadar dostu varsa işe almış. Çok heyecanlıydı, "Müthiş para kazanacağım" dedi.
Ona "Sözleşme yaptınız mı" diye sordum. "Hayır henüz yapmadık ama her an yapabiliriz. 212'den kadroya alacak hepimizi. Tüm ekibin altına araba verecek" dedi. Öyle şeyler anlattı ki, "Yahu hayatımda böyle medya patronu görmedim. Yeryüzünde bu kadar hayırsever patron yok" dedim. Ardından ekledim "Dikkat et bu işin altından bir çapanoğlu çıkmasın" diye... Bu kadar ilginç vaadlerde bulunan birine güvenilmeyeceğini söyledim. "Sizi birileri galiba işletiyor" uyarısında bulundum.
Dün arkadaşım yine geldi. "Abi haklı çıktın, otuz kişilik ekip kurdum. Bazı arkadaşlarım işlerini bırakıp geldiler. Ancak patron olacak kadın kayıplara karıştı. Meğer dolandırıcıymış. Araştırdık gerçek ismi de başka çıktı. En son kaldığı eve gittik avukatla. Meğer evine kamyon göndermiş eşyalarını taşıtmak için. Kamyon yüklenirken eşyayı, mahalleli basıp yağmalamış. Kadının mahallede uçankuşa borcu varmış. Bize öyle bir tablo çizdi ki, ultra trilyoner zannettik. Günlerdir çalışıyoruz yeni şirket için. Şimdi perişan olduk" dedi...
İş dünyasında geçerli bir kural vardır. İster mal alımında, ister ticaretin herhangi bir dalında veya eleman alımında hiç pazarlık yapmayan, her şeye hemen okey verenden korkacaksın. Çünkü işi yapmayacak olan, kapkaçcı durumundakiler hiç pazarlık yapmaz. Kaç para istiyorsan verir.
Şu anda 30 televizyoncu arkadaşım mağdur durumda. Hepsi kandırılmış olmanın getirdiği ezikliği ve asab bozukluğunu yaşıyor. İşi gücü bırakıp dedektif olmuş, kadını arıyorlar... Hepsine geçmiş olsun diyorum.
Bekir Hazar/Yeni Şafak