24 KASIM'DA ÖPÜŞELİM Mİ? HANGİ ÜNLÜ YAZAR OKURLARINI ÖPÜŞMEYE DAVET ETTİ? (MEDYARADAR/ÖZEL)
Yeni kitabı yayınlanan ünlü yazar "kitap imzalatana öpücük bedava" diyerek okurlarını imza gününe çağırdı.
Arzum Uzun’un ilk romanı, ikinci kitabı SÜPER ZEKİ BİR
KADININ ÜBER SALAK HİKAYESİ, TÜYAP’ta satışa çıktı. 24
Kasım Cumartesi günü saat 13.00-14.00 arasında Artemis Standında
imza günü düzenleniyor.
ARZUM UZUN OKURLARINI İMZA GÜNÜNE BÖYLE ÇAĞIRDI: 24
KASIM’DA ÖPÜŞELİM Mİ?(TIKLAYINIZ)
“Evet. Kainatta benim kadar rezil aşk acıları yaşayan pek çok,
hatalarından ders almayan pek az kadın vardı. Sürünüp sürünüp
ölmüyor, inadına aşık oluyordum yani… Bununla gururlanabilirdim,
değil mi? İnsan, akıllanmayan bir hayvandı ve Bilun Yılmaz,
hayvanın önde gideniydi!”
Bilun Yılmaz’ın herkesi kıskandıran, peri masallarından hallice,
muhteşem bir hayatı vardı. Yakışıklı ve ünlü bir sevgilisi, genç
yaşında edindiği parlak bir kariyeri, muhteşem dostları,
birbirinden ünlü modacıların tasarımlarıyla dolu bir giyinme odası
ve Nişantaşı’nda güzel bir evi... Ama hiçbir şey sandığı kadar uzun
sürmeyecekti. Tam da en mutlu olduğu günde, hayatının en büyük
kazıklarından birini yiyecek ve bu kazığın üstüne yiyeceği
kazıkları hayal bile edemeyecekti. Bakalım Bilun her şeyin
üstesinden nasıl gelecekti?
KİM NE DEDİ?
“Arzum Uzun nasıl bir yazardır biliyor musunuz? Kalbinden gelen
hisleri gözlem yeteneğiyle
birleştirir, zekasının filtresinden geçirir, hiç beklemediğiniz
anlarda kocaman kahkahalar
patlatmanıza sebep olacak hikayelere dönüştürür. Hani daha ilk
kelimesinden itibaren "sonuna
kadar okumadan elimden bırakmayacağım" dediğiniz kitaplar vardır...
İştahla tükettikten
sonra kitaplığınızın en güzel rafında saklar, arada açar tekrar
karıştırırsınız. Kütüphanenizde
SZBKÜSH’e yer açın, çünkü elinizde öyle bir kitap tutmaktasınız!
Arzum, Bilun Yılmaz’ın
maceralarını kaleme aldığı, serinin ilk kitabıyla, Sophie
Kinsella’nın Alışverişkolik serisini
tahtından etmeye hazırlanıyor... Bilun Yılmaz’ın maceralarını
okurken mutlaka kendinizden,
arkadaşlarınızdan, çevrenizden, kısacası hayatın her köşesinden
tanıdık parçalar bulacak, çok
ama çok eğleneceksiniz! Garanti veriyorum!”
MELİKE KARAKARTAL / Hürriyet Gazetesi Köşe
Yazarı
“Türkiye Bridget Jones ile tanıştı, çok sevdi. Facebook ile
tanıştı, çok sevdi. Twitter’ı tanıdı,
çok sevdi. Kızlar oğlanlar blog yazmaya başladı, herkes çok sevdi.
Sonra bloglar kitap
oldu, kitap dediğimiz şey değişti. Bunların hepsi doğal süreç...
Ancaaaak “Samimi olmam
lazııııııım!” diye kendini yırtan samimiyetsiz yazarcıkların ürünü,
her satırında yazarın ve
yayıncının “çlink çlink” dolar-lira sayan gözbebeklerini
görebildiğimiz “sözde” kitaplar
türedi. İtirazım yok gerçi. Bırakınız yazsınlar, bırakınız
okusunlar. Ama iyi yazılmış, gerçek
anlamda samimi bir kitap okumak istiyorsanız... Gülerken
gözlerinizden yaşlar gelmesinde
sıkıntı yoksa... Zekice kurgulardan hoşlanıyorsanız... “Bu devrin”
ve “bu toprakların”
hikayelerini tercih ediyorsanız Arzum’un yeni kitabı “Süper Zeki
Bir Kadının Über Salak
Hikayesi”ni öneririm. Gerçekten de “Süper Zeki Bir Kadının” elinden
çıkan, “Über Bir
Hikaye”! (Salak mı? Asla :)”
HANDE ŞARMAN / Habertürk Gazetesi Köşe Yazarı
“Şehirli kadın için bir yüzleşme hikayesi yazmış Arzum. Sevdiğiniz
ve tanıdığınız bir
cümleden, asla haz etmediğiniz bir durumu hatırlatan başka bir
cümleye ustaca bırakıveriyor
sizi. Kitabın adı zaten başlı başına çarpıcı, ışıldayan bir zekanın
keşfi; sıradan olmayan bir
yazardan sıradışı bir ’selam’ alıyor okuyucu daha kapağa baktığı
anda.
En iyi okullarda okuyan, en havalı diplomalara sahip, en zeki, en
pahalısından MBA yapmış
bir çok kız arkadaşımdan duydum bu cümleyi "Ne kadar da salakmışım"
İtiraf edeyim, benim
de salak olduğumu düşündüğüm zamanlar oldu! İnsanın kendi
salaklığını kabullenmesi
daha kolay, aksi halde tüm salaklıklara Don Kişot gibi karşı durmak
zorunda kalıyorsunuz.
Yeldeğirmenlerine saldırmak salaklıksa, hangi zeki kadın
haksızlığa, yalana, entrikaya,
Bizans oyunlarına göz yumar? Bilun, hepimizi temsil ediyor.
Olduğumuz, olmak istediğimiz
ya da hiç olamayacağımızı bildiğimiz bir kadın o...”
ELİF AKTUĞ / Akşam Gazetesi Köşe Yazarı
“Janjanlı medya dünyasına adım atmayı düşünüyorsanız, önce bu
kitabı okuyun. Gerçi
okusanız bile “Ben bunları yaşayacak kadar aptal değilim!” diyecek,
ünlülerle yaptığınız
röportajları çözerken PR ajanslarından gelen şarabınızı
yudumlayacak ve kendinizi çok ünlü,
başarılı hissedeceksiniz. “Ayşe Arman’ın devri kapandı, artık ben
varım” diyecek egonuz.
Tebrik ederim, Prada ve Vileda diye başlayan bir kitabı yazacak
gücü bulduğunuzda yeniden
konuşalım! Özetle, çok güldüm, çok iç çektim... Bayıldım ve
devamını çok merak ettim!”
HEJA BOZYEL / Habertürk Gazetesi Yazarı
“Keskin ve çarpıcı üslubuyla çelişmeden yumuşacık akan ve bir
çırpıda okunan bir roman
kuran Arzum Uzun’un adını bu kitabı okusanız da okumasanız da daha
sık duyacaksınız
bundan sonra... Kitabın kahramanı Bilun Yılmaz’a gelince; kendisini
çok iyi tanıyorum. Neler
yaşadığını çok iyi biliyorum. Facebook’tan da sık sık konuşuyoruz
zaten.”
TOLGA AKYILDIZ / Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı
Kitapla ilgili haberleri facebook.com/arzumuzun sayfasından ya da
twitter.com/arzumuzun adresinden takip edebilir, #SZBKÜSH tagini
kullanarak kitapla ilgili görüşlerinizi belirtebilirsiniz.
ARZUM UZUN KİMDİR?
ARZUM UZUN, 2 Kasım 1984, 10.10, Dünya gezegeninin Türkiye
nahiyesi. Konuşmaya altı aylıkken annesi ve babasının üçer heceli
isimlerini eksiksiz telaffuz ederek başlamasıyla daha ilk kez torun
gören aile meclisini dehşete düşürdü. Dokuz aylıkken aralıksız
konuşmaya, dört-beş yaşlarında okumaya ve altı yaşında yazmaya
başladı. O gün bugündür herkese acayip gelen cümleler kuruyor ve
kurduğu cümleler karşısında insanların yaşadığı şaşkınlıktan
sinsice zevk alıyor. Okumayı sevmesine rağmen, okullardan hep
nefret etti. Annesinin zoruyla girdiği anadolu lisesi sınavını
kazandı, sonra üniversite sınavını da kazandı… Aslında galiba,
ikisini de kazanmakla pek işi olmamıştı hiç. 19 yaşında reklam
yazarlığı, sonra da dergi editörlüğü yapmaya başladı. Bu arada
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam bölümünü bitirdi.
Sırasıyla Vizon, Hülya, Esquire dergilerinde editörlük, Alem
dergisinde yazı işleri müdürlüğü ve DYOU dergisinde yayın
yönetmenliği yaptı. 2010 yılında ilk kitabı Aşkın 8 Kusuru
yayınlandı. 2011 yılının Aralık ayında DYOU’daki işinden istifa
edip dergicilikten emekli oldu. Yazar ve reporter olarak Marie
Claire, Cosmopolitan ve Touch İstanbul dergilerine katkıda bulundu.
Konuk olarak gittiği bir programı sunmaya başladı ve televizyoncu
oldu. Yeni romanı SÜPER ZEKİ BİR KADININ ÜBER SALAK HİKAYESİ
“Aslında Her Şey Kontrolüm Altındaydı!” 2012 Kasım’da piyasaya
çıktı. 28 yaşında, bekar ve bir kedi annesidir.
MEDYARADAR/ÖZEL