Duruşmada savunma yapan sanık Mehmet Levent Kula, "Burası tek katlı restoran olarak işletilen bir yerdir. 2020 senesinde babam vefat edince miras yoluyla pay olarak bana geçti. Buraya 1979 yılından beri rahmetli dedemin yaptığı kira sözleşmesi yapılmıştır. O tarihten beri de aynı kiracı vardır. Bu yapının istinat duvarının eskimiş veya yıkılacak durumda olduğundan bilgim yoktur. Duvarın yapım ve onarım tarihini bilmiyorum. Ölümlü vaka olduğu için üzgünüm ve pişmanım. Beraatımı talep ederim" dedi.
"HABERİMİZ YOKTU" DEDİLER
Sanık Sakine Öçal mahkemedeki savunmasında, "Ben Yalova’da yaşıyorum. Babam 50 sene evvel kiraya vermişti, bize sadece kira geliyordu. Biz suçsuzuz. Beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Sanık Sevinç Kula savunmasında, duvar hakkında bilgi sahibi olmadığını ve kiracıların herhangi bir tamir talebinde bulunmadığını belirtirken sanığın avukatı, "İstinat duvarı yıllar içerisinde pek çok kez değişikliğe uğramıştır. Duvar Beşiktaş Belediyesi’nin sorumluluğu altındadır. Bir vatandaş belediyeye ihbar etmiş, bizim bundan haberimiz yoktu. Ayrıca belediye iki ay önce kaldırımı yenilemiş ve kaldırımla duvar arasında boşluk bırakılmıştı" ifadelerini kullandı.
TUTUKLU YARGILANMA TALEBİ
Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatı Nisa Serin, "Duvarın yıkılmasında hem yapı hem de kiracıların yüksek kusurlu olduklarını düşünüyoruz. Özellikle kiracıların meydana gelen yıkımdan doğrudan ilgili ve kusurlu olduklarını düşünüyoruz. Meydana gelen vahim sonucun da göz önüne alınarak Somer Sivrioğlu’nun da arasında bulunduğu kiracı sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep ederiz, tüm sanıklardan da şikayetçiyiz" diye konuştu.