'17 Aralık' dosyasında takipsizlik kararı kesinleşti
17 Aralık soruşturmasına yönelik takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Böylece Rıza Sarraf, Barış Güler ve Kaan Çağlayan'ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkındaki takipsizlik kararı kesinleşti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından '17 Aralık
soruşturması'na yönelik takipsizlik kararına yapılan itiraz
reddedildi. Böylece Rıza Sarraf , Barış Güler ve Kaan Çağlayan'ın
da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkındaki takipsizlik kararı
kesinleşti.
Aralarında Rıza Sarraf, Barış Güler ve Kaan Çağlayan'ın da
bulunduğu “17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk” soruşturmasının
takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Dosyanın tek
müştekisi olan eski Fatih Emniyet Müdür Yardımcısı Orhan İnce, 10
Kasım tarihinde Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcısı Ekrem
Aydıner tarafından verilen takipsizlik kararına itiraz etmişti.
İtirazın reddi ile birlikte takipsizlik kararı
Orhan İnce'nin Avukatı Özcan Karakoç tarafından verilen 64 sayfalık
itiraz dilekçesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
takipsizlik kararının kanunlara, Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'ne, Uluslararası sözleşmelere, hukukun genel normlarına
ve tüm kamu vicdanına açıkça aykırı olduğu öne sürülmüştü. Orhan
İnce dışında İzzettin Çelik, Şaban Saimler, Sema Bayraktar, Ayşe
Tosun, Tülay Cengiz, Ayla Tokmak, Meltem Ayran, Atıf Aydın, Muğla
Barosu Başkanlığı, Hüseyin Öztürk, Sevil Turan, Cüneyt Akaltın,
Şemime Azazi, Arif Ali Cangı, Banu Dalgıç Cangı, Mehmet Yıldırım
Aycan, Bahtiyar Alkan, Ercan Demir, İzmir Barosu Başkanlığı, Fatma
Saadet Bilir, Kahraman Bolat, Mahmut Tanal, Meryem Cemre Okandal,
Nedime Okandal, Turhan Okandal, Ali Uysal, Mehmet Nurettin Oğuz,
Ali Sarızayim, Mehmet Salıcı, Mesude Aslan, Ayşe Kuru, Filiz Ayaz,
Suna Kılıçcı, Münevver Özgenç, Serdar Erkan, Tülay Gürbaba
Kahraman, Sevgi Önal, Gülistan Evran, Veli Sağ, Sabahat Hülya
Ölçer, Halkın Kurtuluş Partisi vekilleri tarafından da takipsizlik
kararına itiraz edilmişti.
AYRI KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLDİ
Orhan İnce'nin itirazını bir ay sonra karara bağlayan İstanbul 6.
Sulh Ceza Hakimliği, müşteki Orhan İnce'nin itirazını esas
yönünden, diğer kişi ve kurumların itirazını ise usul yönünden
reddetti. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimi Fevzi Keleş red kararında,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu
tarafından verilen takipsizlik kararını hatırlatarak, “53 şüpheli
hakkında kamu adına soruşturma yürütüldüğü, yapılan soruşturma
neticesinde yukarıda bahsedilen tarih ve no ile tüm şüpheliler
hakkında ayrı ayrı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği
görülmüştür" görüşüne yer verdi.
'ORHAN İNCE HARİCİNDE DİĞERLERİ TARAF DEĞİL'
Başsavcılığın takipsizlik kararına aralarında müşteki Orhan
İnce'nin de aralarında bulunduğu bazı kişiler ve kurumlarca itiraz
edildiği hatırlatılan kararda, “İtiraz eden kişilerden Orhan
İnce'nin suç tarihinde emniyet müdürü olarak görev yaptığı, dosyada
müşteki sıfatı ile ifadesinin alındığı, diğerlerinin ise dosyanın
tamamında ya da kısmen soruşturma esnasında görev yapan kolluk
görevlileri ile dosyanın mağduru olmayan kişi ya da kuruluşlar
oldukları, dosya kapsamında taraf sıfatlarının bulunmadığı
anlaşılmıştır" denildi.
CMK'nın 173/1 maddesinin itiraz hakkını suçtan zarar gören kişilere
verdiği hatırlatılan itirazın reddi kararında, “Bu madde itiraz
hakkını esasta suçtan zarar gören şikayetçiye ve şikayetçisi
bulunmayan hallerde karar veren Cumhuriyet Savcısının bağlı olduğu
Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet Başsavcısına vermiş
bulunmaktadır. Bunun dışında yasal olarak karara itiraz hakkı
başkalarına tanınmamıştır" ifadelerine yer verildi.
Bu nedenle müşteki Orhan İnce haricindeki kişilerin itiraz
haklarının bulunmadığı belirtilen kararda, “Orhan İnce'nin dosyada
müşteki olarak ifadesinin bulunduğu anlaşılmakta ise de Orhan
İnce'nin şikayetçi olduğu konunun dosyanın tamamına dair olmadığı
anlaşılmakla, dosyanın Orhan İnce yönünden sadece kendisine ilişkin
kısmı ile incelenmesi gerekmektedir.
Müşteki Orhan İnce şikayet ve itiraz dilekçelerinde dosyada şüpheli
olarak isimleri geçen Rıza Sarraf, Barış Güler ve Muammer Güler
hakkında önce tayinini İstanbul dışındaki illere çıkarttıkları,
akabinde de meslekten ihraç edildiği gerekçesi ile şikayetçi
olmuştur. Öncelikle Muammer Güler'in milletvekili olması nedeniyle
hakkındaki soruşturma dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisi
Soruşturma Komisyonu'na gönderildiği, bu hususta Cumhuriyet
Savcılığının soruşturma yetkisinin bulunmadığı, böylelikle de
Muammer Güler hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmasının
hukuken mümkün olmadığı açıktır. Diğer iki şüpheli Rıza Sarraf ve
Barış Güler hakkındaki şikayetin değerlendirilmesinde her iki
şüphelinin de müşteki Orhan İnce'nin tayin edilmesi ya da meslekten
ihraç edilmesi olayında herhangi bir yetkilerinin bulunmadığı
görülmektedir. Bu durumda her iki şüpheli hakkında da hukuken
atfedilecek suç teşkil eden bir eylem bulunmadığı yönündeki
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar usul ve yasaya uygundur"
denildi.
Orhan İnce dışındaki kişiler ve kuruluşlarının itiraz hakları
bulunmadığı için bu kişilerin itirazını “Usul yönünden" reddeden
Fevzi Keleş, Orhan İnce'nin itirazını da, “Takipsizlik kararı usul
ve yasaya uygun" olduğu gerekçesi ile “Esas yönünden" reddetti.
Takipsizliğe yapılan itirazın reddi ile 53 kişi hakkında verilen
takipsizlik kararı kesinleşti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Aralık 2013
tarihinde yapılan operasyon ile işadamı Rıza Sarraf, eski bakan
Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Muammer Güler'in oğlu Barış
Güler'in de aralarında bulunduğu 53 kişi gözaltına alınmıştı.
Aralarında Barış Güler, Rıza Sarraf, Kaan Çağlayan'ın da bulunduğu
bazı kişiler bir süre tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner,
geçtiğimiz aylarda 53 kişi hakkında takipsizlik kararı vermişti.