16 ay hapis cezası aldı, İsmail Küçükkaya patladı: Ne hukuk devleti ile bağdaşır ne de...
Fox TV sunucusu İsmail Küçükkaya, geçtiğimiz aylarda programının canlı yayınında Bakan Kaya'nın eşinde 'ByLock' çıktığını iddia etmişti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşinin
“ByLock” kullandığını iddia etmesi üzerine hakkında soruşturma
başlatılan FOX Tv haber spikeri İsmail Küçükkaya ile avukat Fidel
Okan hakkındaki dava karara bağlandı.
Mahkeme, Küçükkaya ve Okan'ı ayrı ayrı 1 yıl 4 ay 20 gün hapse
mahkum etti. Mahkeme 1 yıl denetimli serbestliğe tabi tutarak
Küçükkaya ve Okan'ın cezasını erteledi. Kararın ardından açıklama
yapan Küçükkaya ‘'Ağır bir karar beklemiyordum yalnızca
gazetecilik faaliyetine bu şekilde ağır bir yaptırım uygulanmasını
ne hukuk devleti ile bağdaşır ne de basın özgürlüğüyle. Temize
gideceğiz'' dedi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma
neticesinde İsmail Küçükkaya ve Avukat Fidel Okan hakkında“Kamu
görevlisine alenen hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin
kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlarından 1 yıl 6’şar
aydan 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Bakırköy 18.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına sanık
İsmail Küçükkaya ve avukatlarının yanı sıra sanık Fidel Okan da ilk
kez katıldı.
‘' MÜŞTEKİNİN İDDİALARI GERÇEK DIŞI VE HAYAL
MAHSULÜDÜR.''
Daha önce talimatla ifadesi alınan sanık Fidel Okan ilk kez hakim
karşısına çıkarak ifade verdi. İsmail Küçükkaya'yı tanımadığını ve
ilk kez duruşmayı belkerken tanıştığını ileri süren Okan, “Söz
konusu ile ilgili haberle ilgili sosyal medyada İsmal bey programa
başladığı andan itirabaren bir bakanın eşinin bylock kullandığına
dair ilişkin bir haber yapmış. Sosyal medyada binlerce tweet
atılmış. Ben İsmail beyin bu haberini gördüğümde, Ben, “Hikayesi
hiç inandırıcı değil bence istifa etmeli” diye bir tweet attım.
Bunun üzerine İsmail Saymaz benim tweeti görün ce bana mesaj
atmış.'Bakan kim' diye sordu. Ben de ‘Bugün herhalde belli olur.
Yine aynı şekilde ‘Karısını boşayan kim' diye sordu. Ben de cevap
olarak ‘Büyük ihtimalle Özhaseki' düşünüyorum diye tahmini, net
bilmiyorum diye cevap verdim. O da bana Özhaseki normal ona
şaşırmam diye cevap vermiş.
Ben de CHP bunları kullanamıyor diye cevap vermişim. Birkaç saat
sonra bana Fatma Betül'müş diye yazmış. Ama kadın yalanlıyor diye
mesaj atmış. Ben ofisime geldiğimde bir çok haber sitesinde benim
İsmail Küçükkaya'nın programına katıldığımı ve bu programda Fatma
Betül Sayan Kayan'ın eşinin bylock kullandığını açıkladığımı bir
çok haber sitesi yayınlamış.
Ben programa katılmadığımdan olaylarla ilgili bilgim olmadığından
büyük şaşkınlık yaşadım ve sonrasında İsmail Küçükkaya'yı aradım
kendisinin programına katılmadığım halde öyle haberler çıktığını,
kendisini bilgilendirdim o da şaşırdı. Sonrasında savcı tarafından
arandım soruşturma açıldığını ve beni İstanbul'a davet ettiklerini
söylediler. Ben de gelmedim. İsmail Küçükküya bu haberi yaptıktan
sonra atıldığı açık olmasına rağmen sanki önce ben tweet
atmışım.
Sonrasında da Küçükkaya bunu haber yapmış şeklinde müştekinin
iddiaları gerçek dışı uydurma ve hayal mahsulüdür. Olayla ilgim
olmamasına rağmen soruşturma açılması nedeniyle konuyu araştırdım.
Ve bu bilginin iktidarın yayın organı Sabah Gazetesi'nde çalışan
bir muhabir tarafından önce Habertürk Gazetesi'ne yaptırılmaya
çalışıldığını ancak Habertürk'ün bu konuyu Başbakanlık'tan
doğrulatamaması nedeniyle İsmail Küçükkaya'ya bu bilgiyi vererek
olayı haberleştirdiğini çok net bir şekilde öğrendim.
‘'KULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE HABER YAPMAM ! BU MESLEĞİME
İHANET OLUR…''
Daha önceki savunmalarını tekrar eden sanık İsmail Küçükkaya, da
Fidel Okan'ı ilk kez bugün gördüğünü söyleyerek, “O gün kendisin
beni yayından sonra aramıştı. Telefonu kayıtlı değil kendisini
tanıttı. Ben de ‘sizinle ne ilgisi var' diye sordum. Bana ‘Ben de
bu iddiayı birkaç ay önce savcılardan duymuştum doğrulatamadım.
Bugün siz yayında bahsedince birkaç tweet attım' dedi. Ben yayında
onun tweet attığını göremem daha sonra konu kapandı. Kendisiyle
bütün münasebetim bu. Ben aralıksız 26 yıllık gazeteciyim son beş
yıldır Türkiye'nin en çok izlenen televizyon programını yapıyorum.
Son derece tecrübeli bir gazeteciyim. Kulaktan dolma bilgilerle
haber yapmam.
Bu mesleğime ihanet olur. Kendime saygısızlık olur. Benim söz
konusu olaya ilişkin birden çok kaynağım var. ben bir liste gördüm.
Gördüğüm listede çok önemli iş adamları da var. o listede benim
görödüğüm iş adamlarının dışında sayın bakanın ve eşinin de adı
vardı. Araştırmalarım doğrultusunda ikinci ve üçüncü kaynaklarımdan
da doğrulattım.
Benim bu haberi yapmamın amacı şudur. Devletimizin FETÖ ile
mücadalesini destekliyoruz. HSK açıklamalarına ve Yargıtay
kararlarına göre bylock kullanımı örgüt üyeliği için en önemli
delildir. Ben bu haberi vermeden önce defalarca vurguladım.”
‘'CANLI YAYINDA ÖZÜR DİLEDİM''
Küçükkaya savunmasının devamında tek bir hata yaptığını söyleyerek
şöyle devam etti:''Sayın Bakanın eşinden bu olaydan sonra boşanma
kararı aldı şeklindeki haberi vermemeliydim. Canlı yayın içinde
hata olarak sadece bu olmuştur. Bunun içinde derhal yayında özür
diledim.Çünkü ben kadınların her zaman güçlendirilmesi gerektiğini
savunmuş bir insanımdır.Özel hayatlar özel hayattır programımın
temel felsefesi budur.'' Dedi.
‘'CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ''
Sanık savunmalarının ardından söz alan müşteki Avukatı Erol Bulut,
“Basın kanunun 3. Maddesi kapsamında haber yapıldığını iddia etse
de bu maddede hukuka uygunluk şartı aranmakta. Yasalara uygun ve
ahlaki yayın anlayışında doğruluğu araştırılmadan bir bakanın görev
alanı ile ilgili bir konuda haber yapmak yer almaz. Dolayısıyla
sanığın yasalara uygun bir haber yaptım iddiası yerinde değildir.
Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından mahkeme
hakimi her iki sanığa son sözlerinden önce yasada olan Hükmün
Açıklanmasının Geri Bırakılması hakkını kullanıp
kullanmayacaklarını sordu. Her iki sanık da bu hakkı kullanmak
istemediklerini ve artık dosyanın tekamül ettiğini belirterek karar
verilmesini istedi.
Kısa bir aranın arıdan mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme ilk
etapta iki sanığı “Kamu görevlisine alanen hakaret” suçundan 1 yıl
hapse mahkum etti. Bu suçun alenen işlendiğini göz önünde
bulunduran mahkeme her iki sanığın cezasını 1 yıl 2 aya yükseltti.
Daha sonra da iyi hal indirimi uygulayarak 11 ay 20 güne
düşürdü.
Mahkeme iki sanığı “Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum
ve Organlarını Alenen Aşağılama” suçundan 6 ay hapis cezasına
çarptırdı. Yine bu suça da iyi hal indirimi uygulayan mahkeme 5 aya
düşürdü. Hakim, sanıkların suçlarını bir yıl süre ile erteleyerek
denetimli serbestliğe tabi tuttu.