25 Nis 2018 17:15
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:10
16 ay hapis cezası aldı, İsmail Küçükkaya patladı: Ne hukuk devleti ile bağdaşır ne de...
Fox TV sunucusu İsmail Küçükkaya, geçtiğimiz aylarda programının canlı yayınında Bakan Kaya'nın eşinde 'ByLock' çıktığını iddia etmişti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşinin
“ByLock” kullandığını iddia etmesi üzerine hakkında soruşturma
başlatılan FOX Tv haber spikeri İsmail Küçükkaya ile avukat Fidel
Okan hakkındaki dava karara bağlandı.
Mahkeme, Küçükkaya ve Okan'ı ayrı ayrı 1 yıl 4 ay 20 gün hapse mahkum etti. Mahkeme 1 yıl denetimli serbestliğe tabi tutarak Küçükkaya ve Okan'ın cezasını erteledi. Kararın ardından açıklama yapan Küçükkaya ‘'Ağır bir karar beklemiyordum yalnızca gazetecilik faaliyetine bu şekilde ağır bir yaptırım uygulanmasını ne hukuk devleti ile bağdaşır ne de basın özgürlüğüyle. Temize gideceğiz'' dedi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde İsmail Küçükkaya ve Avukat Fidel Okan hakkında“Kamu görevlisine alenen hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlarından 1 yıl 6’şar aydan 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına sanık İsmail Küçükkaya ve avukatlarının yanı sıra sanık Fidel Okan da ilk kez katıldı.
‘' MÜŞTEKİNİN İDDİALARI GERÇEK DIŞI VE HAYAL MAHSULÜDÜR.''
Daha önce talimatla ifadesi alınan sanık Fidel Okan ilk kez hakim karşısına çıkarak ifade verdi. İsmail Küçükkaya'yı tanımadığını ve ilk kez duruşmayı belkerken tanıştığını ileri süren Okan, “Söz konusu ile ilgili haberle ilgili sosyal medyada İsmal bey programa başladığı andan itirabaren bir bakanın eşinin bylock kullandığına dair ilişkin bir haber yapmış. Sosyal medyada binlerce tweet atılmış. Ben İsmail beyin bu haberini gördüğümde, Ben, “Hikayesi hiç inandırıcı değil bence istifa etmeli” diye bir tweet attım.
Bunun üzerine İsmail Saymaz benim tweeti görün ce bana mesaj atmış.'Bakan kim' diye sordu. Ben de ‘Bugün herhalde belli olur. Yine aynı şekilde ‘Karısını boşayan kim' diye sordu. Ben de cevap olarak ‘Büyük ihtimalle Özhaseki' düşünüyorum diye tahmini, net bilmiyorum diye cevap verdim. O da bana Özhaseki normal ona şaşırmam diye cevap vermiş.
Ben de CHP bunları kullanamıyor diye cevap vermişim. Birkaç saat sonra bana Fatma Betül'müş diye yazmış. Ama kadın yalanlıyor diye mesaj atmış. Ben ofisime geldiğimde bir çok haber sitesinde benim İsmail Küçükkaya'nın programına katıldığımı ve bu programda Fatma Betül Sayan Kayan'ın eşinin bylock kullandığını açıkladığımı bir çok haber sitesi yayınlamış.
Ben programa katılmadığımdan olaylarla ilgili bilgim olmadığından büyük şaşkınlık yaşadım ve sonrasında İsmail Küçükkaya'yı aradım kendisinin programına katılmadığım halde öyle haberler çıktığını, kendisini bilgilendirdim o da şaşırdı. Sonrasında savcı tarafından arandım soruşturma açıldığını ve beni İstanbul'a davet ettiklerini söylediler. Ben de gelmedim. İsmail Küçükküya bu haberi yaptıktan sonra atıldığı açık olmasına rağmen sanki önce ben tweet atmışım.
Sonrasında da Küçükkaya bunu haber yapmış şeklinde müştekinin iddiaları gerçek dışı uydurma ve hayal mahsulüdür. Olayla ilgim olmamasına rağmen soruşturma açılması nedeniyle konuyu araştırdım. Ve bu bilginin iktidarın yayın organı Sabah Gazetesi'nde çalışan bir muhabir tarafından önce Habertürk Gazetesi'ne yaptırılmaya çalışıldığını ancak Habertürk'ün bu konuyu Başbakanlık'tan doğrulatamaması nedeniyle İsmail Küçükkaya'ya bu bilgiyi vererek olayı haberleştirdiğini çok net bir şekilde öğrendim.
‘'KULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE HABER YAPMAM ! BU MESLEĞİME İHANET OLUR…''
Daha önceki savunmalarını tekrar eden sanık İsmail Küçükkaya, da Fidel Okan'ı ilk kez bugün gördüğünü söyleyerek, “O gün kendisin beni yayından sonra aramıştı. Telefonu kayıtlı değil kendisini tanıttı. Ben de ‘sizinle ne ilgisi var' diye sordum. Bana ‘Ben de bu iddiayı birkaç ay önce savcılardan duymuştum doğrulatamadım.
Bugün siz yayında bahsedince birkaç tweet attım' dedi. Ben yayında onun tweet attığını göremem daha sonra konu kapandı. Kendisiyle bütün münasebetim bu. Ben aralıksız 26 yıllık gazeteciyim son beş yıldır Türkiye'nin en çok izlenen televizyon programını yapıyorum. Son derece tecrübeli bir gazeteciyim. Kulaktan dolma bilgilerle haber yapmam.
Bu mesleğime ihanet olur. Kendime saygısızlık olur. Benim söz konusu olaya ilişkin birden çok kaynağım var. ben bir liste gördüm. Gördüğüm listede çok önemli iş adamları da var. o listede benim görödüğüm iş adamlarının dışında sayın bakanın ve eşinin de adı vardı. Araştırmalarım doğrultusunda ikinci ve üçüncü kaynaklarımdan da doğrulattım.
Benim bu haberi yapmamın amacı şudur. Devletimizin FETÖ ile mücadalesini destekliyoruz. HSK açıklamalarına ve Yargıtay kararlarına göre bylock kullanımı örgüt üyeliği için en önemli delildir. Ben bu haberi vermeden önce defalarca vurguladım.”
‘'CANLI YAYINDA ÖZÜR DİLEDİM''
Küçükkaya savunmasının devamında tek bir hata yaptığını söyleyerek şöyle devam etti:''Sayın Bakanın eşinden bu olaydan sonra boşanma kararı aldı şeklindeki haberi vermemeliydim. Canlı yayın içinde hata olarak sadece bu olmuştur. Bunun içinde derhal yayında özür diledim.Çünkü ben kadınların her zaman güçlendirilmesi gerektiğini savunmuş bir insanımdır.Özel hayatlar özel hayattır programımın temel felsefesi budur.'' Dedi.
‘'CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ''
Sanık savunmalarının ardından söz alan müşteki Avukatı Erol Bulut, “Basın kanunun 3. Maddesi kapsamında haber yapıldığını iddia etse de bu maddede hukuka uygunluk şartı aranmakta. Yasalara uygun ve ahlaki yayın anlayışında doğruluğu araştırılmadan bir bakanın görev alanı ile ilgili bir konuda haber yapmak yer almaz. Dolayısıyla sanığın yasalara uygun bir haber yaptım iddiası yerinde değildir. Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından mahkeme hakimi her iki sanığa son sözlerinden önce yasada olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması hakkını kullanıp kullanmayacaklarını sordu. Her iki sanık da bu hakkı kullanmak istemediklerini ve artık dosyanın tekamül ettiğini belirterek karar verilmesini istedi.
Kısa bir aranın arıdan mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme ilk etapta iki sanığı “Kamu görevlisine alanen hakaret” suçundan 1 yıl hapse mahkum etti. Bu suçun alenen işlendiğini göz önünde bulunduran mahkeme her iki sanığın cezasını 1 yıl 2 aya yükseltti. Daha sonra da iyi hal indirimi uygulayarak 11 ay 20 güne düşürdü.
Mahkeme iki sanığı “Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Alenen Aşağılama” suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Yine bu suça da iyi hal indirimi uygulayan mahkeme 5 aya düşürdü. Hakim, sanıkların suçlarını bir yıl süre ile erteleyerek denetimli serbestliğe tabi tuttu.
Mahkeme, Küçükkaya ve Okan'ı ayrı ayrı 1 yıl 4 ay 20 gün hapse mahkum etti. Mahkeme 1 yıl denetimli serbestliğe tabi tutarak Küçükkaya ve Okan'ın cezasını erteledi. Kararın ardından açıklama yapan Küçükkaya ‘'Ağır bir karar beklemiyordum yalnızca gazetecilik faaliyetine bu şekilde ağır bir yaptırım uygulanmasını ne hukuk devleti ile bağdaşır ne de basın özgürlüğüyle. Temize gideceğiz'' dedi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde İsmail Küçükkaya ve Avukat Fidel Okan hakkında“Kamu görevlisine alenen hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlarından 1 yıl 6’şar aydan 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına sanık İsmail Küçükkaya ve avukatlarının yanı sıra sanık Fidel Okan da ilk kez katıldı.
‘' MÜŞTEKİNİN İDDİALARI GERÇEK DIŞI VE HAYAL MAHSULÜDÜR.''
Daha önce talimatla ifadesi alınan sanık Fidel Okan ilk kez hakim karşısına çıkarak ifade verdi. İsmail Küçükkaya'yı tanımadığını ve ilk kez duruşmayı belkerken tanıştığını ileri süren Okan, “Söz konusu ile ilgili haberle ilgili sosyal medyada İsmal bey programa başladığı andan itirabaren bir bakanın eşinin bylock kullandığına dair ilişkin bir haber yapmış. Sosyal medyada binlerce tweet atılmış. Ben İsmail beyin bu haberini gördüğümde, Ben, “Hikayesi hiç inandırıcı değil bence istifa etmeli” diye bir tweet attım.
Bunun üzerine İsmail Saymaz benim tweeti görün ce bana mesaj atmış.'Bakan kim' diye sordu. Ben de ‘Bugün herhalde belli olur. Yine aynı şekilde ‘Karısını boşayan kim' diye sordu. Ben de cevap olarak ‘Büyük ihtimalle Özhaseki' düşünüyorum diye tahmini, net bilmiyorum diye cevap verdim. O da bana Özhaseki normal ona şaşırmam diye cevap vermiş.
Ben de CHP bunları kullanamıyor diye cevap vermişim. Birkaç saat sonra bana Fatma Betül'müş diye yazmış. Ama kadın yalanlıyor diye mesaj atmış. Ben ofisime geldiğimde bir çok haber sitesinde benim İsmail Küçükkaya'nın programına katıldığımı ve bu programda Fatma Betül Sayan Kayan'ın eşinin bylock kullandığını açıkladığımı bir çok haber sitesi yayınlamış.
Ben programa katılmadığımdan olaylarla ilgili bilgim olmadığından büyük şaşkınlık yaşadım ve sonrasında İsmail Küçükkaya'yı aradım kendisinin programına katılmadığım halde öyle haberler çıktığını, kendisini bilgilendirdim o da şaşırdı. Sonrasında savcı tarafından arandım soruşturma açıldığını ve beni İstanbul'a davet ettiklerini söylediler. Ben de gelmedim. İsmail Küçükküya bu haberi yaptıktan sonra atıldığı açık olmasına rağmen sanki önce ben tweet atmışım.
Sonrasında da Küçükkaya bunu haber yapmış şeklinde müştekinin iddiaları gerçek dışı uydurma ve hayal mahsulüdür. Olayla ilgim olmamasına rağmen soruşturma açılması nedeniyle konuyu araştırdım. Ve bu bilginin iktidarın yayın organı Sabah Gazetesi'nde çalışan bir muhabir tarafından önce Habertürk Gazetesi'ne yaptırılmaya çalışıldığını ancak Habertürk'ün bu konuyu Başbakanlık'tan doğrulatamaması nedeniyle İsmail Küçükkaya'ya bu bilgiyi vererek olayı haberleştirdiğini çok net bir şekilde öğrendim.
‘'KULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE HABER YAPMAM ! BU MESLEĞİME İHANET OLUR…''
Daha önceki savunmalarını tekrar eden sanık İsmail Küçükkaya, da Fidel Okan'ı ilk kez bugün gördüğünü söyleyerek, “O gün kendisin beni yayından sonra aramıştı. Telefonu kayıtlı değil kendisini tanıttı. Ben de ‘sizinle ne ilgisi var' diye sordum. Bana ‘Ben de bu iddiayı birkaç ay önce savcılardan duymuştum doğrulatamadım.
Bugün siz yayında bahsedince birkaç tweet attım' dedi. Ben yayında onun tweet attığını göremem daha sonra konu kapandı. Kendisiyle bütün münasebetim bu. Ben aralıksız 26 yıllık gazeteciyim son beş yıldır Türkiye'nin en çok izlenen televizyon programını yapıyorum. Son derece tecrübeli bir gazeteciyim. Kulaktan dolma bilgilerle haber yapmam.
Bu mesleğime ihanet olur. Kendime saygısızlık olur. Benim söz konusu olaya ilişkin birden çok kaynağım var. ben bir liste gördüm. Gördüğüm listede çok önemli iş adamları da var. o listede benim görödüğüm iş adamlarının dışında sayın bakanın ve eşinin de adı vardı. Araştırmalarım doğrultusunda ikinci ve üçüncü kaynaklarımdan da doğrulattım.
Benim bu haberi yapmamın amacı şudur. Devletimizin FETÖ ile mücadalesini destekliyoruz. HSK açıklamalarına ve Yargıtay kararlarına göre bylock kullanımı örgüt üyeliği için en önemli delildir. Ben bu haberi vermeden önce defalarca vurguladım.”
‘'CANLI YAYINDA ÖZÜR DİLEDİM''
Küçükkaya savunmasının devamında tek bir hata yaptığını söyleyerek şöyle devam etti:''Sayın Bakanın eşinden bu olaydan sonra boşanma kararı aldı şeklindeki haberi vermemeliydim. Canlı yayın içinde hata olarak sadece bu olmuştur. Bunun içinde derhal yayında özür diledim.Çünkü ben kadınların her zaman güçlendirilmesi gerektiğini savunmuş bir insanımdır.Özel hayatlar özel hayattır programımın temel felsefesi budur.'' Dedi.
‘'CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ''
Sanık savunmalarının ardından söz alan müşteki Avukatı Erol Bulut, “Basın kanunun 3. Maddesi kapsamında haber yapıldığını iddia etse de bu maddede hukuka uygunluk şartı aranmakta. Yasalara uygun ve ahlaki yayın anlayışında doğruluğu araştırılmadan bir bakanın görev alanı ile ilgili bir konuda haber yapmak yer almaz. Dolayısıyla sanığın yasalara uygun bir haber yaptım iddiası yerinde değildir. Sanıkların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmalarının ardından mahkeme hakimi her iki sanığa son sözlerinden önce yasada olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması hakkını kullanıp kullanmayacaklarını sordu. Her iki sanık da bu hakkı kullanmak istemediklerini ve artık dosyanın tekamül ettiğini belirterek karar verilmesini istedi.
Kısa bir aranın arıdan mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme ilk etapta iki sanığı “Kamu görevlisine alanen hakaret” suçundan 1 yıl hapse mahkum etti. Bu suçun alenen işlendiğini göz önünde bulunduran mahkeme her iki sanığın cezasını 1 yıl 2 aya yükseltti. Daha sonra da iyi hal indirimi uygulayarak 11 ay 20 güne düşürdü.
Mahkeme iki sanığı “Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Alenen Aşağılama” suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Yine bu suça da iyi hal indirimi uygulayan mahkeme 5 aya düşürdü. Hakim, sanıkların suçlarını bir yıl süre ile erteleyerek denetimli serbestliğe tabi tuttu.