"15 Temmuz'da öfke, hüzün ve gurur bir arada"
- Oyuncu Haktanır:- "15 Temmuz, söz konusu vatan olunca bu aziz milletin hiçbir ayrım gözetmeksizin tek yürek olup bu ihanet karşısında canını hiçe saymasıdır"- "Biz sanatçılar, yaptığımız işleri milyonların beğenisine sunarız ve yaptığımız işin, doğası gereği etkileyici bir yanı bulunmaktadır....
İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - Oyuncu Burak Haktanır, 15 Temmuz'un karanlık bir ihanet gecesi olmakla beraber destansı bir kahramanlık hikayesi olduğunu belirterek, "İçimi öfke, hüzün ve haklı bir gururun kapladığını hissediyorum. Yani 15 Temmuz öyle bir gün ki öfke, hüzün ve gurur bir arada. Allah bu millete bir daha böyle bir imtihan yaşatmasın." dedi.
Son olarak TRT 1'de yayınlanan "Sevda Kuşun Kanadında" isimli dizide rol alan Haktanır, üzerinden bir yıl geçen FETÖ'nün darbe girişimini değerlendirdi.
Haktanır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'un, bir milletin yeniden dirilişinin sembolü olduğunu dile getirdi.
FETÖ'nün, insanların en kutsal duygularını sömürdüğünü aktaran Haktanır, bu yapının devlet içinde 40 yıldır çeteleştiğini ve 15 Temmuz'da tarihin en büyük ihanetini gerçekleştirdiğini söyledi.
Haktanır, 15 Temmuz'un büyük travmalar da oluşturduğuna işaret ederek, "Oluşan travmanın atlatılması uzun zaman alacaktır. 15 Temmuz, söz konusu vatan olunca bu aziz milletin hiçbir ayrım gözetmeksizin tek yürek olup bu ihanet karşısında canını hiçe saymasıdır. İnsanlar tankların önüne bedenini siper etti. Bu hiç kolay ve olağan bir şey değil." diye konuştu.
- FETÖ'nün mankurtlaştırdığı insanlar
Darbe girişiminin 40 yıllık bir ön hazırlık safhası olduğunu vurgulayan Haktanır, şöyle devam etti:
"Sağlıklı bir değerlendirme yapabilmemiz için bizim bu örgütün 40 yıllık geçmişini incelememiz gerekir. FETÖ'nün bu süre zarfında insanımızı nasıl mankurtlaştırdığını ve kendi öz kardeşine kurşun yağdırabilecek kadar nasıl canavarlaştırıldığını iyi analiz etmeliyiz. Bunu yaparsak tekrar aynı hatalara düşmeyiz. Karanlık gecenin üzerinden nerdeyse 1 yıl geçti ve 249 şehidimiz, yüzlerce gazimiz, dağılan aileler, yara alan ekonomimiz, dini gruplara karşı zedelenen güven duygumuz var. Hamdolsun güçlü lider ve güçlü hükümet sayesinde yaralar hızla sarılmaya başlandı."
Haktanır, Türkiye'nin itibarının uluslararası camiada sarsılmaya çalışıldığının altını çizerek, "Tekrar aynı kaos ortamına sürüklenmemek için gerekli tedbirlerin alınması, bu tür kaos durumlarından çıkmak kadar önemlidir. Devlet titiz bir çalışmayla aynı durumla karşılaşmamak ve sonraki nesilleri korumak adına ciddi bir çalışma yürütmektedir. Bizler de vatandaş olarak bu çalışmaya destek vermeli, devletimizin yanında olmalıyız. Herkes kendi nispetinde elinden gelenin fazlasını yapmalıdır." ifadelerini kullandı.
Sanatçılara da büyük görevler düştüğünü dile getiren Haktanır, şunları kaydetti:
"Biz sanatçılar, yaptığımız işleri milyonların beğenisine sunarız ve yaptığımız işin, doğası gereği etkileyici bir yanı bulunmaktadır. Bunu aklımızdan çıkarmadan bilinçli ve şuurlu işler ortaya koymaya mecburuz. Sanatın kalıcı olmak gibi güzel bir yönü vardır. Yaşanan ağır ihanet ve ardından gelen destan, resimlere, romanlara, tiyatro ve sinema eserlerine yansımalıdır."
- "Bu necip milleti hafife almamak gerektiğinin bilincine varılmalı"
Haktanır, 15 Temmuz’dan büyük dersler çıkartıldığına dikkati çekerek, "Eminim ki en büyük dersi bu topraklar üzerinde kirli planları olanlar almıştır. Yani Türkiye’nin kolay lokma olmadığını, bu topraklar üzerinde kafalarına göre operasyon çekemeyeceklerini bir kez daha anlamışlardır. Bizlerin ve gençlerin çıkartacağı en büyük ders ise hiç kimseye körü körüne bir bağlılıkla bağlanılmaması, sorgulama ve araştırma özelliğimizi kaybetmememiz gerektiğidir. Bu necip milleti hafife almamak gerektiğinin bilincine varılmalı." şeklinde konuştu.
15 Temmuz'dan bu yana tarifsiz duygular yaşadığını anlatan Haktanır, sözlerini şöyle tamamladı:
"O gece, karanlık bir ihanet gecesi olmakla beraber kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla destansı bir kahramanlık hikayesidir. İçimi öfke, hüzün ve haklı bir gururun kapladığını hissediyorum. Yani 15 Temmuz öyle bir gün ki öfke, hüzün ve gurur bir arada. Böylesine alçakça bir girişimi bir an bile tereddüte düşmeden engelleyebilmek için canı pahasına elinden geleni fazlasıyla yapan başta sayın Cumhurbaşkanımıza ve aziz milletimize minnet borçluyuz. Bu vatan uğruna gerek 15 Temmuz gecesi gerekse terörle mücadele sürecinde şehit olan tüm vatan evlatlarına Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum. Allah bu millete bir daha böyle bir imtihan yaşatmasın."