01 Şub 2018 19:59 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:47

15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün şehit edilmesine ilişkin dava

- FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine ilişkin davaya, sanık savunmalarıyla...

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine ilişkin davaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam edildi.

Bakırköy Adliyesi'nde oluşturulan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmada, 37 tutuklu ve 13 tutuksuz sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada tutuklu sanık Alaaddin Baydar, astsubay öğrencisi olduğunu, staj eğitimi için 10 Temmuz'da kışlaya katıldığını savundu.

Baydar, 15 Temmuz günü, gecenin herhangi bir saatinde tatbikat yaptırılacağı için Binbaşı Ahmet Baykal tarafından 6 gruba ayrıldıklarını öne sürerek, şunları kaydetti:

"Nizamiyeye bombalı araçla terör saldırısı yapılacağı ihbarı alındığını söylenerek, alarm verildi. Polise desteğe gidildiği söylenerek bazı araçlar nizamiyeden çıktı. Dışarıdan nizamiyeye siviller geldi, üniforma giydiler, silahlarımızı onlara verdik. Bunun üzerine koğuşa gittim. Bir rütbeli gelip silah ve teçhizat dağıttı. Araçlara bindik, yolda birkaç defa trafik tıkandığı için durduk. Aracın önünde oturan rütbelilerin navigasyondan A Haber'i aradıklarını duydum. Yol kapandığı için araçlardan indik. Rütbeliler ilerledi. Ben aracın yanında kaldım. Darbe teşebbüsü olduğunu orada vatandaşlardan duyduk. Silah sesleri geldi. Daha sonra rütbeli yolun karşısına geçmemizi, bir aracın bizi kışlaya götüreceğini söyledi. Bir süre bekledikten sonra yolcu otobüsü durdu, bindik ve kışlaya döndük. Terör olayı olduğu, yardıma gideceğimiz söylenerek olayların içine çekildik."

Mahkeme başkanı sanık Baydar'a "Silah seslerinin geldiği yönde sizden kimler vardı?" sorusuna Baydar'ın cevap verememesi ve hakimin soruyu birkaç kere tekrarlaması üzerine avukat, cevap vermeye zorlandığı gerekçesiyle müdahale etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı "Avukat bey size sormadım, size sorduğumda cevap verirsiniz." dedi.

Tutuklu sanık Emre Güder, benzer ifadeler vererek, "A Haber'e gidileceğini öğrendiğim zaman, 'teröristlerin A Haber'i ele geçirdiğini, müdahaleye gittiğimizi' düşündüm." şeklinde savunma yaptı.

Mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.


- İddianameden

İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu tamamı rütbeli 55'i tutuklu, 4'ü firari 132 sanık yer alırken, haklarında "darbeye teşebbüs" suçundan daha önce dava açılan 14 sanık hakkında "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından bu dosya üzerinden soruşturma yapıldığı belirtiliyor.

İddianamede, görev yapan ve kalkışmaya destek için bölgeye giden 55'i tutuklu, 4'ü firari 118 rütbeli sanığın, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Darbe girişiminin karşısında durmak ve kışla güvenliğini sağlamak amacıyla hareket eden Albay Sait Ertürk ve müşteki Albay Davut Ala'nın, emniyet güçleri ile koordine sağlanarak, kışladaki darbeci askerleri teslim almak için zırhlı araçların korumasında Topkule Kışlası'na girdikleri anlatılan iddianamede, kışladaki darbeci askerlerin, "Teslim olun" çağrıları ve emniyet güçlerinin üzerine yoğun şekilde ateş etmeye başlaması üzerine çıkan çatışmada polis memuru Serdar Gökbayrak ve Albay Sait Ertürk'ün vurularak şehit olduğu, polis memurları Ferdi Akyün, Veysel Akdağ, Muslahattin Murat Birlik, Kemal Cavit Alpdemir ve Yaşar Demiral'ın ise yaralandığı anlatılıyor.

Topkule Kışlası'ndan darbecilere destek olmak için hareket eden ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi'nin içerisine inmeye çalışan helikoptere, emniyet güçlerince ateş açıldığı belirtilen iddianamede, inmek için uygun bir alan arayan helikopterden, alçalma esnasında kalabalığın üzerine ateş edildiği ve açılan ateş sonucu darbe girişimini engellemeye çalışan Mehmet Güder'in şehit olduğu kaydediliyor.

66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndan A Haber televizyon kanalının işgali için hareket eden sanıkların önünün, TEM Otoyolu'nda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü istikametinde Gaziosmanpaşa tır garajı mevkisine geldiklerinde, polisler ve vatandaşlar tarafından kesildiği belirtilen iddianamede, sanıkların polislerle ve vatandaşlarla yolun açılması hususunda girdikleri tartışma sırasında sanıklarca ateş edilmesi üzerine, olay yerinde bulunan ve darbe girişimini engellemek amacıyla sokağa çıkan Servet Asmaz'ın yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede şehit olduğu aktarılıyor.

İddianamede, 4 kişinin şehit edilmesi ile polis ve vatandaşların yaralanmasına ilişkin 36 sanık hakkında, "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da müebbet hapis cezası istenirken, 23 sanığın "kamu malına zarar vermek" suçundan hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.


- Avrupa Yakası'na ilişkin toplantı

İstanbul Avrupa Yakası'nda yer alan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda darbe teşebbüsünü planlayan grup tarafından toplantı yapıldığı belirtilen iddianamede, darbecilerin tugayı, kalkışma sırasında Avrupa Yakası'ndaki hedeflerin işgal edilmesinde en kilit rolü oynayacak şekilde konumlandırdıkları bildiriliyor.

İddianamede, darbe teşebbüsünden günler önce tugayda yapılacak faaliyetle alakalı çalışmalara başlanıldığı, elde edilen verilere göre, en geç 14 Temmuz'da tugaydaki üst rütbeli subayların toplandığı kaydediliyor.

Darbe teşebbüsü sırasında tugay içerisinde emir komuta zincirinin düzgün çalışması için bazı görevlendirmelerde değişikliğe gidildiğinin tespit edildiği anlatılan iddianamede, buna göre 15 Temmuz 2016'da Tugay Nöbetçi Amirliği nöbetinin Üsteğmen Alper Karacaoğlu'ndan alınarak, Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Binbaşı Ahmet Baykal'a verildiği, bu görevlendirmenin Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Osman Akkaya tarafından yapıldığı ifade ediliyor.


- "Darbeciler, tankları 30 Ağustos için yürütmüş"

İddianamede, İstanbul'daki ana darbe davasının sanığı dönemin Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit ve Tugay Komutan Yardımcısı Yusuf Sarı'nın koordinesinde verilen söz konusu emirlerin akabinde, normalde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na tayini çıkan, bu nedenle 13 Temmuz 2016'da görevini sanık Yarbay Fatih Sönmez'e devreden Tank Tabur Komutanı Serbülent Eken'in, Tugay Komutanı Yiğit ile Yusuf Sarı tarafından darbe girişimi kapsamında kendisine verilen görevleri yerine getirmek için kışlada eski görevinde bırakıldığı anlatılıyor.

Sanık Kurmay Yarbay Fatih Sönmez'in Tank Tabur Komutanı olarak atandığı halde Lojistik Destek Komutanlığı'na görevlendirildiği, Serbülent Eken'in 14 Temmuz'da bu kapsamda Yusuf Sarı, Kadir Yıldız ve Ahmet Baykal ile koordineli olarak araç ve personel değişimi konusunda faaliyet yürüttükleri belirtilen iddianamede, bu kapsamda hangi tankların hangi personel ile darbe girişimine katılacağının isim isim belirlendiği, sanıklar Eken, Yıldız ve Enver Muratoğlu'nun araçların bakımını yaptırdığı, yakıt ikmallerini tamamlattığı ve mühimmatları hazırlattırdığı ifade ediliyor.

Tank Tabur Komutanı Serbülent Eken'in tanklara üçer tank mermisi dağıttırdığı, ayrıca tank taburuna 12 bin MG-3 mühimmatı ve 19 bin 200 Hk-33 mühimmatı getirilmesini sağladığı, aynı şekilde Piyade Tabur Komutanı Kadir Yıldız'ın personelinin itirazlarına rağmen, Zırhlı Personel Taşıyıcı araçlara kule silahlarını yüklettiği belirtilen iddianamede, verilen emirler doğrultusunda hazırlanan tankların 30 Ağustos törenlerine yaklaşık 1,5 ay olmasına rağmen kışla içerisinde hazırlık amacı ile yürütüldüğüne dikkati çekiliyor.