"15 Temmuz Darbe Girişimi ve Edebiyat" söyleşisi
- Temmuz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Emre:- "15 Temmuz'daki kahramanların hikayesini anlatmamız, dillendirmemiz, resmini yapmamız, gelecek kuşaklara aktarmamız lazım"- Post Öykü Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul:- "Sezai Karakoç'un deyimiyle 'Destan geldi mi köle kahraman olur.' Destanı...
İSTANBUL (AA) - Temmuz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve şair Ali Emre, Post Öykü Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve yazar Aykut Ertuğrul ve yazar Remzi Şimşek, "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Edebiyat" konulu söyleşide öğrencilerle buluştu.
Cibali Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde gerçekleşen söyleşide Ali Emre, kendisinin de bir öğretmen olduğunu anlatarak, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle ilgili okullarda yapılan ilk etkinliği düzenleyen okul yetkililerine teşekkür etti.
Emre, 15 Temmuz gecesi halkın direnişinin darbeden çok daha önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bütün dünyada gıptayla izlenmiş bir gecedir. Sadece bizim tarihimizde önemli bir olay değil, dünya tarihinde de çok önemli bir olaydır. Fransız devrimiyle mukayese edilebilecek bir olaydır. İnsanlar canlarını feda etmeye göze alarak, fizik kurallarına aykırı bir şekilde, tanklara kafa tutacak bir özgüvenle müthiş bir iş başarmıştır. O gece ben de Boğaziçi Köprüsü'ndeydim, adeta ilahi bir yardım varmışçasına bir gece yaşadık."
Gençliğinden beri toplumsal hareketlerin içinde yazdıklarıyla ve eylemleriyle yer aldığını kaydeden Emre, 15 Temmuz'da gördüğü direnişin hayatı boyunca en düzenli, sorunsuz halk direnişi olduğunu dile getirdi.
Emre, Batılı ülkelerin darbeyi hala kınamadığını, açıkça konuşmadığını aktararak, "Bu küresel bir kuşatmaydı. Bence modern, yeni bir haçlı seferiydi. Başarıya ulaşsaydı göbek atabilecek onlarca ülke ve çevre vardı." diye konuştu.
Doğu toplumlarının hafıza inşası konusunda zayıf olduğunu söyleyen Emre, "Ülke olarak, insan olarak da çok kıymetli işler yapıyoruz fakat bunu yazarak, çizerek, belgeselini çizerek, romanıyla, şiiriyle anlatamıyoruz. Doğu Türkistan'da, Suriye'de, Balkanlar'da, Orta Doğu'da binlerce kahraman var. Biz Türkiye olarak da yıllarca kahramanımız yokmuş gibi davrandık. Bizim en büyük kahramanımız, Müslüman dünyada bir boksör, Muhammed Ali idi. Hacı ninelerimiz, dedelerimiz bile sabahları erkenden kalkar radyodan, televizyondan onun maçlarını, 'vur şampiyon ezilen halklar için vur' dualarıyla dinlerlerdi." değerlendirmesinde bulundu.
Emre, İslam coğrafyası ve Türkiye'den kahramanlar fışkırdığını belirterek, "Bunları kim anlatacak? 15 Temmuz'daki kahramanların hikayesini anlatmamız, dillendirmemiz, resmini yapmamız, gelecek kuşaklara aktarmamız lazım. Bu bir vebaldir. Gençlerimize düşen görev de bunları okumak, sohbetlerinde arkadaşlarına anlatmaktır." dedi.
- "Bir toplumun kim olduğunu, hikayeleri anlatır"
Post Öykü Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve yazar Aykut Ertuğrul ise insan ve toplumların hikayelerle düşündüğüne işaret ederek, "İnsanın iş yapma biçimi, hikayelerle düşünmektir. Biz bir şeyi hatırlarken, hikayeler üzerine hatırlarız. Geçmişimizi hikayelerle hatırlar, geleceğimizi hikayeler üzerine kurarız. Hikayelerle süsleriz. Edebiyat dediğimiz şey, temelde bizim için önemli olan meseleleri süslemek, etrafını açmak, derinleştirmek ve ortaya çıkarmaktır. İnsan kuşaktan kuşağa bu meseleleri hikayelerle, efsanelerle anlatır. Bugüne gelmiş bütün mitler, bir şeyi anlatanlardır. Bu anlamda zamana direnirler." diye konuştu.
Toplumlarda kendi geçmişlerine ve kim olduklarına ait hikayelerin cirit attığını söyleyen Ertuğrul, yaygın hikayelerin toplumların bir olay olduğunda göstereceği reflekse dair ipuçları verdiğini ifade etti.
Ertuğrul, 15 Temmuz'da halkın kahramanca direndiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kahramanlık, insanların ve halkların içinde uyuyan hikayelerden biridir. Bunun hangi toplumda ne zaman uyandığı önemlidir. 15 Temmuz'da iki hikaye belli bir yere kadar at başı gidiyordu. Birinci hikayeyi duyanlar bankamatiklere, marketlere, ikinci hikayeyi duyanlar tankların önüne koştu. Toplumun içinde iki hikaye çarpışıyordu. Sezai Karakoç'un deyimiyle 'Destan geldi mi köle kahraman olur.' Destanı duyanlar, 15 Temmuz'da kahraman oldu."
Yazar Remzi Şimşek de insanın doğduğu andan itibaren bütün hücreleriyle yaşamak için savaştığını aktararak, 15 Temmuz gecesi ise insanların feraset ve cesaretle doğuştan gelen kodlarını devre dışı bıraktığını belirtti.
Darbe girişiminde yaşananların hikaye yoluyla anlatılmasının önemine vurgu yapan Şimşek, "Hikaye yazımında elimizde iki tane enstrüman var, birincisi zaman, ikincisi de mekan. Biz bunu anlatırken, düz, o gece sokağa çıktığımızda yaşadıklarımızı direkt anlatabiliriz, bu da bir yöntem ama bu insanlara tekrar tekrar hatırlatmanın ötesine geçecek bir şey değil. Bunun dışında estetize ederek, kenarındaki çapakları atarak, süsleyerek, derinleştirerek anlatmak, işte bu edebiyata giriyor. İmgelerle, simgelerle dolaylı yoldan anlatmak, daha etkileyici olabilir." ifadelerini kullandı.
Etkinliğin moderatörü yazar Asım Öz ise edebiyatın çok etkili bir alan olduğunu hatırlatarak, etkinliğin 15 Temmuz'la ilgili üretilecek eserlere yönelik bir değerlendirme olması amacıyla düzenlendiğini söyledi.
Söyleşiye katılan Cibali Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Erdoğan Söylemez de öğrencilerine 15 Temmuz darbe girişimini detaylarıyla anlatacak, hafızalarında canlı tutacak birçok etkinlik düzenleyeceklerini aktardı.
Etkinliğin sonunda kitaplarını imzalayan yazarlar, öğrencilerle hatıra fotoğrafı da çektirdi.